26 Aralık 2010 Pazar

WİNDOWS HİZMETLER

Windows XP, NT tabanlı bir işletim sistemi olması nedeniyle işletim sistemine bağımlı veya bağımsız bir çok program birer hizmet (service) olarak arka planda çalışır. Tabii bunların arasında kritik işlemlere hizmet eden programlar olduğu gibi çeşitli konfigürasyona sahip sistemlerde, ara sıra ihtiyaç duyulan, ihtiyaç duyulmayan veya 3. parti yazılımların ihtiyacı olan kendi oluşturdukları hizmet programları da bulunabilir. Yazımızda bu hizmet programlarının yönetim biçimlerini, ayarlarını ve sistem kaynaklarının en az düzeyde kullanılması için gerekli olan ip uçlarından bahsedeceğiz.
Kullanıcıların çoğunun Windows XP'nin Türkçe sürümünü kullandıklarını düşünerek yazımızı temelde bu sürüme göre hazırladık, ama verdiğimiz bütün bilgileri İngilizce sürümde de kullanabileceğiniz şekilde düzenledik. Yazı içinde bütün komut ve servis isimlerini önce Türkçe, ardından İngilizce olarak bulacaksınız.
Hizmetler ile İlgili Genel Uyarılar, Bilgiler
Öncelikle, NT tabanlı işletim sistemleri yapı olarak karışık ve gerçekten ince detaylara sahiptirler. Bu sebeple Windows XP işletim sistemine hakim olmayan kullanıcıların ayarları kurcalarken dikkatli olmalıyız.
Genel olarak konuşursak, ne işe yaradığını anlamadığınız bir hizmeti kapatmamanız gerekir. Özellikle de karşısında oturduğunuz sistem okul, iş yeri, internet kafe gibi bir ortamdaysa hizmetlere bulaşmamanız şart. Çünkü sizin gereksiz olarak düşündüğünüz bir hizmet orada bulunan ağ ortamı için son derece önemli olabilir.
Bir hizmeti kapatmak yerine elle değiştirilebilir (manual) olarak bırakmak, o hizmetin ihtiyaç duyulduğunda başlayabilmesi için önemlidir. Bir hizmetin tamamıyla kapatılabilmesi için o hizmetin gereksizliği konusunda iyice emin olmalısınız.
Elbette hizmet ayarları ile ilgili bir hata yapıldığında sistemi eski haline getirebilirsiniz. Bunun için öncelikle yedek almanız gerekir. Bir kere hizmetler ile ilgili ayarlar yapabilmeniz için sisteme Administrator (sistem yöneticisi) olarak giriş yapmalısınız. Böylece Windows XP’ nin derinliklerine inebilirsiniz. Sisteme admin yetkisi ile girdikten sonra Başlat > Çalıştır (Start > Run) yolunu izleyerek çıkan pencerede regedit yazın. Kayıt Defteri Düzenleyicisi (Registry Editor), bizlere hizmetler ile ilgili ayarlara yönelik kayıtların tutulduğu alana ulaşmamıza ve yedeklememize yarayan oldukça yararlı ve güçlü bir program, bu sebeple yapılan işlemlerin sırasını dikkatlice takip edin. Önce [HKEY_LOCAL_MACHINE\SYSTEM\CurrentControlSet\Services] yolunu izleyerek “Services” anahtarını bulun ve seçin. Dosya (File) menüsünden, Ver (Export) komutunu kullanarak seçili olan dalı kayıt defterinden dışarıya almanızı sağlayacak olan pencere ile karşılaşacaksınız. Dosya adı (File name) kutusuna dosya ismini girdikten sonra Kaydet tuşuna tıklayarak seçtiğiniz dalı “*.reg” uzantısı ile kaydetmiş olursunuz. Pencerenin aşağı kısmında Seçili dal (Selected branch) seçeneğinin seçilmiş olmasına dikkat edin. Zaten o bölgede yer alan kutuda seçtiğiniz dalın yolu gözüküyor olacaktır. Dışarıya aldığınız bu kayıt dalı kopyasını istediğiniz zaman çift tıklayarak kayıt defterinize geri ekleyebilirsiniz. Eğer işletim sisteminiz, kapattığınız bir hizmet sonucunda başlayamaz hale geldiyse, işletim sisteminizi Güvenli Kipte (Safe Mode) açtıktan sonra kayıt defterine dışarıya aldığınız kopyayı geri ekleyebilirsiniz.

Kayıt Defterinden Dışarıya Kayıt Aktarılması
Sisteminizi güvenli kipte açtıktan sonra sisteminizi eski haline getirebilmenizin bir yolu daha var. Bu konuya birazdan değineceğiz.
Hizmetlerin Yönetimi
Hizmetleri yönetebilmek için sisteme Administrator yetkisi ile girmeniz gerektiğini bir kere daha hatırlatalım. Sisteminize giriş yaptıktan sonra
Başlat > Ayarlar > Denetim Masası > Yönetimsel Araçlar > Hizmetler
(Start > Settings > Control Panel > Administrative Tools > Services)
yolunu izleyerek hizmetler ile ilgili ayarlamaları yapmamızı sağlayan ara yüzü çalıştırabilirsiniz. Seçtiğiniz hizmetin üzerine gelip fareniz ile sağ tuşu kullanarak, menüyü açabilirsiniz.
Hizmetler Aracının Genel Görüntüsü ve Sağ Tuş Menüsü
Menüde görebileceğiniz gibi seçtiğiniz hizmetin durumunu (eğer hizmet devre dışı bırakılmamışsa) Başlat (Start), Dur (Stop), Duraklat (Pause), Devam Et (Resume), Yeniden Başlat (Restart) komutları ile değiştirebilirsiniz. Başlat, hizmetin gerek duyduğu programın diskten okunarak bellekte çalışması için kullanılır. Dur, tahmin edebileceğiniz gibi çalışan bir hizmetin durdurulup, bellekten kaldırılması için kullanılır. Duraklat komutunu verirseniz eğer, hizmet programı bellekteki yerini korur fakat fonksiyonlarını yerine getirmez. Devam Et komutu ile bellekte duran hizmetin çalışmasına kaldığı yerden devam etmesi sağlanır. Yeniden Başlat komutu ise bir hizmete önce Dur, ardından Başlat komutu uygulanmış gibi hizmeti durdurup, bellekten kaldırdıktan sonra sabit diskten tekrar okunup, bellekte tekrar görev yapması için kullanılır.
Tüm görevler (All Tasks) menüsü ise yukarıda sıralanan komutların bütün hizmetlere aynı anda uygulanması için kolaylık sağlar. Tabii, tüm hizmetler için aynı anda bu komutların uygulanması sistem sağlığı açısından pek faydalı olmayacağı ortadır.
Yenile (Refresh) komutu ile hizmetlerin durumu o an için listede yenilenir. Özellikler (Properties) ise hizmet ile ilgili bilgilere ulaşılmasına ve bir takım ayarların yapılmasına olanak veren pencereyi açar. Seçilen bir hizmetin Başlangıç Türü (Startup Type) gibi ayarları bu yönetim penceresinden yapılır. Yardım (Help) komutu ise bildiğiniz üzere hizmetler hakkında Windows XP işletim sisteminin kendi yardım dosyalarına ulaşmanızı sağlar.
Özellikler (Properties) Penceresi
Bu pencerede seçilen hizmet ile ilgili bilgilerin yanı sıra, bir takım ayarlar yapabileceğinizi belirtmiştik. Genel (General) sekmesinde görülebilecek olan bilgiler aşağıdaki resimden de takip edebileceğiniz gibi hizmetin adı, listede görünen adı, açılaması, hizmetin gereksinim duyduğu program adı tarzında bilgilerden ibaret. Bunların yanı sıra hizmetin Başlangıç Türünü (Startup Type) bu sekmeden belirleyebiliyorsunuz.
Genel sekmesi
Bir hizmetin başlangıç türü 3 şekilde belirlenebilir: Otomatik (Automatic), Elle (Manual) ve Devre Dışı (Disabled).
Otomatik / Automatic: Otomatik olarak başlatılan hizmetler (servisler), işletim sistemi çalışmaya başlarken başlatılan hizmetlerdir. Genelde sistemin çalışabilmesi için şart olan hizmetler otomatik başlatılır. Zaten böyle gerekli bir hizleti devre dışı bıraktığınızda sistem açılırken gerekli bir hizmetin başlatılamadığı uyarısını verecektir.
Elle / Manual: Bu seçenek ile, hizmetin sadece gerekli olduğunda çalışması sağlanır. Bir hizmeti tamamiyle devre dışı bırakmak yerine, başlangıcını manual yapmak çok daha doğru bir tercih, çünkü bu sayede, ilgili hizmet gerekli olduğunda tekrar çalıştırılabilir. Öte yandan, eğer bir hizmet, siz başlatılmasını manual hale getirseniz de her seferinde otomatikman çalışıyorsa, o servisin başlangıcını otomatiğe bağlamak daha sağlıklıdır, böylece gerekli olduğunda hizmetin başlamasını beklemezsiniz.
Devre Dışı / Disabled: Devre dışı bırakılan bir hizmet, bir uygulama tarafından gerek duyulsa bile çalıştırılamaz. Çok gerekmedikçe hizmetleri devre dışı bırakmamanızı, daha çok manual seçeneğinizi kullanmanızı öneririz. Ama konu güvenlik ise, disabled seçeneği ile bir hizmetin tamamiyle kızağa çekilmesini sağlayabilir, böylece başka bir hizmet yada uygulama tarafından çalıştırılmasını önleyenilirsiniz. Bir hizmet devre dışı bırakılırsa o hizmet ne Windows XP tarafından ne de kullanıcı tarafından başlatılamaz. Eğer kritik bir uygulamayı devre dışı bırakırsanız bu Windows XP işletim sisteminizin sağlıklı olarak başlatılamamasına ve çalışmamasına sebep olabilir.
Genel sekmesinde gözümüze çarpan bir diğer alan ise bize artık tanıdık gelen Hizmet durumu. Bu başlık altında yer alan düğmeler tamamıyla sağ tuş menüsünde bulunanlarla aynı işlemleri gerçekleştirdiğinden burada tekrar etmeye gerek yok.
Oturum Aç (Log On) ve Kurtarma (Recovery) ileri düzeyde veya uzman olarak nitelendireceğimiz kullanıcıların işine yarayan ayarları barındırdığından bize daha çok gerekli olan Bağımlılıklar (Dependencies) sekmesine atlıyoruz.
Bağımlılıklar (Dependencies) sekmesi, seçilen hizmetin bağımlı olduğu diğer hizmetlerin listesini bulundurur. Aşağıdaki resimde görebileceğiniz gibi Bilgisayar Tarayıcısı hizmetinin bağımlı olduğu iki tane hizmet var. Bunlar İş İstasyonu ve Sunucu hizmetleri. Bu iki hizmet başlatılmadığı sürece Bilgisayar Tarayıcısı hizmeti devreye giremeyecektir. Bir hizmetin diğerine bağımlılığı bu şekilde gerçekleşir. Birçok hizmet bu şekilde birbirine bağımlı olarak çalışırlar. Bir hizmetin tümüyle devre dışı bırakılmamasının önemi burada bir kere daha karşımıza çıkıyor. Yerel ağ bağlantısı bulunan bir bilgisayarda Sunucu hizmetini devre dışı bırakırsanız İş İstasyonu ve Bilgisayar Tarayıcısı hizmetleri de çalışamayacağından ağ erişimi işlemlerinde problem çıkması muhakkaktır.
Bir hizmetin bağımlı olduğu diğer hizmetleri gösteren sekme
Kayıt Defteri Düzenleyicisi (Registry Editor) ile Hizmet Ayarları
Bu noktada sizlere, acil durumlarda hizmet ayarlarına Kayıt Defteri Düzenleyicisi ile nasıl müdahale edebileceğinizden bahsedeceğiz. Tabii çok ince detaylara girmeden bir kaç noktaya değineceğiz.
Devre dışı bıraktığınız bir hizmet sebebiyle işletim sisteminiz başlayamaz duruma geldiğinde, işletim sisteminiz açılırken F8 tuşuna bastıktan sonra Güvenli Kipi (Safe Mode) seçerek bilgisayarınızı Administrator yetkisi ile açın. [HKEY_LOCAL_MACHINE\SYSTEM\CurrentControlSet\Services] yolunu izleyerek çıkan listeden problem çıkardığını düşündüğünüz hizmeti seçin.
Bir hizmete ait kayıt defteri görüntüsü
Resimde görebileceğiniz gibi Özellikler penceresindeki bir çok değişken kayıtlar arasından okunuyor. Bunlardan “Start”, hizmetin Başlangıç Türünü (Startup Type) tutan kayıttır. Üzerine sağ tuş ile tıklayıp, Değiştir (Modify) komutu ile açılan pencerede bu sayıyı değiştirebilirsiniz. Aşağıdaki tabloda hangi sayının hangi başlangıç türüne denk geldiğini bulabilirsiniz.
Kayıt değeri Karşılığı
2 Otomatik
3 Elle
4 Devre Dışı
Hizmetin başlatılabilmesi için 2 veya 3 değeri girilirse işletim sisteminiz de problemsiz olarak başlatılabilir. Bu arada girilen sayılar hexadecimal, yani onaltılık tabandadır.
Artık hangi hizmetin hangi işe yaradığını, hangi başlangıç türleri ile kullanılabileceklerini anlatmaya başlayabiliriz.
Kesintisiz Güç Kaynağı (Uninterruptible Power Supply):
Elektrik kesintisine karþý kullanýlan UPS'ler için gerekli servistir.Sisteminiz bir kesintisiz güç kaynağı ile çalışıyor ve seri port kullanarak bu cihazla haberleşiyor ise bu hizmeti Otomatik olarak başlatmalısınız. Tersi durumlar için Elle veya Devre Dışı olarak atanabilir. Üst model, çeşitli verileri yazılım aracılığıyla size sunan UPS'ler için gerekli olabilir ama 10 - 15dk kapasitesi olan basit bir UPS de
işinizi görecektir.
Korumalı Depolama (Protected Storage):
Özel kayıtlar, hassasiyeti bulunan veriler için çeşitli hizmetlere, işlemlere ve kullanıcılara yönelik koruma sağlar. Bu hizmetin devre dışı bırakılması halinde Internet Explorer�ın formları otomatik doldurma özelliği gibi bir takım işlevler yerine getirilemeyebilir. Otomatik veya Elle olarak ayarlanabilir. Bu dosya önemli bir uygulamadır ve bilgisayarınızın sorunsuz ve güvenli çalışması için kaldırılmamalıdır. lsass.exe sistemden kaldırılmamalıdır, başlıca programların çalışması için gereklidir.

Mantıksal Disk Yöneticisi (Logical Disk Manager): Mantıksal Disk Yöneticisi Yönetim Hizmetleri hizmetine bilgi taşıyan, gerektiğinde takılan diskleri algılayan ve gösteren bir tür hizmet. HDD bölümlerinin doluluk durumu gibi bilgileri güncelleyen servis. Elle veya Otomatik olarak başlatılabilir.'Elle' olarak başlatılmasını PC'nin çalışmasında herhangi bir sorun oluşturmasa da HDD bölümlerinin bilgileri güncellenmeyecektir. Otomatik olması tavsiye edilir.
Korumalı Depolama Hata Mesajları
Bilgisayarınız İnternette Oturum Açmıyorsa
Microsoft Windows 2000 Korumalı Depolama hizmetinin çalıştığını doğrulayın. Hizmet çalışıyorsa, hizmeti durdurun ve sonra da yeniden başlatın. Bunu yapmak için şu adımları izleyin:
1
Başlat'ı ve sonra Çalıştır'ı tıklatın.
2 Aç kutusuna Services.msc yazın ve sonra Tamam'ı tıklatın. Hizmetler ek bileşeni görüntülenir.
3 Ad listesinde, Korumalı Depolama'yı bulun. Durum sütununa dikkat edin. Korumalı Depolama çalışıyorsa, Durum altında Başladı görünür.
• Korumalı Depolama başlatılmamışsa, hizmeti başlatın. Bunu yapmak için, Korumalı Depolama'yı sağ tıklatın ve sonra da Başlat'ı tıklatın. Korumalı Depolama hizmeti başlatılır.
• Korumalı Depolama başlatılmışsa, hizmeti durdurun ve sonra da yeniden başlatın. Bunu yapmak için şu adımları izleyin:
Korumalı Depolama'yı sağ tıklatın ve Durdur'u tıklatın.
NOT: Diğer Hizmetleri Durdur iletisi alırsanız, durdurulacak diğer hizmetlerin adlarını not alın ve Evet'i tıklatın. Korumalı Depolama hizmeti durdurulur.
b Korumalı Depolama'yı sağ tıklatın ve Başlat'ı tıklatın. Korumalı Depolama hizmeti başlatılır.
NOT: İlk adımda Diğer Hizmetleri Durdur iletisini aldıysanız, durdurulan diğer hizmetleri de başlatın. Bunu yapmak için, durdurulan her bir hizmeti Ad listesinde sağ tıklatın (örneğin, World Wide Web Yayımlama Hizmeti) ve sonra da Başlat'ı tıklatın.


4 Hizmetler ek bileşenini kapatın.
Internet Explorer'ı yeniden başlatın ve sorunun giderilmiş olup olmadığını belirleyin.

WORLD WİDE WEB

World Wide Web(Dünya Çapında Kütüphane), protokollere dayanan, standart yollarla Internet üzerinden çok sayıda doküman ve bilgilere ulaşmak için kullanılan Internet hizmetidir. TDK Türkçe karşılığı olarak genel ağ kelimesini önermişse de, bu kullanım henüz kabul görmemiştir.
İnternet ve web terimleri aynı olguyu tanımlamaz. Zira web sadece internet üzerinde çalışan bir servistir. “www” ile başlayan adreslerdeki sayfaların görüntülenmesini sağlayan servistir. İnternetteki bilgiler (yazı, şekil, ses, video, hesap servisleri) standart adlandırma ve erişim anlaşmaları kullanılarak tutarlı ve kolay bir şekilde elde edilebilir. Web kavramı,
CERN’ de bir bilgisayar programcısı olan Tim Berners-Lee’nin HTML adlı bilgisayar dilini bulup geliştirmesiyle oluşmuştur. Bugün de kendisinin başkanı olduğu W3C (World Wide Web Consortium) tarafından idare edilmektedir.www, 1994 yılından beri hızla büyümekte kullanıcıların yaş aralığı genişlemektedir.
Web’i birbirlerine hypertext doküman sistemiyle bağlı metinler, çoğul-ortam dosyaları ve diğer şebeke hizmetlerinin tümü olarak algılayabilirsiniz.
Eğer bir web sayfasında altı çizili ve farklı renkte belirli olan bir kelime gördüğünüzde bu kelimeye tıkladığınızda onun bağlantı kurduğu sayfaya veya kaynağa gidebilirsiniz. Elbette ki bunu yaptığınızda bir yere gitmiyorsunuz ama kelimenin bağlantısı olduğu için o sayfa veya kaynağı çağırmış oluyorsunuz. Bu bilgiye erişimin lineer ve hiyerarşik olmayan yöntem, bilginin paylaşımında büyük bir buluş oldu ve internet üzerindeki trafiğin en büyük kaynağı durumuna geldi.
Web in tarihçesi
Web projesi, ilk olarak 1989–90 yıllarında İsviçre'de CERN fizik laboratuarlarında fizikçilerin araştırma sonuçlarını hızlı bir şekilde paylaşmaları sağlamak düşüncesiyle geliştirildi. 1990 sonbaharında ilk salt-metin inceleyiciler geliştirildi ve CERN’ deki bilim adamları, CERN’ de hipermetin dosyalarına ve diğer bilgilere erişimi sağladılar. Bununla birlikte hipermetin dokümanların yapısının ve bu dokümanların uzaktaki merkezlere aktarım yolunun tam anlamıyla tanımlanması gerekiyordu. Tim Berners-Lee’nin önerisi temel alınarak hipermetin dokümanlarının yapısı Hyper Text Markup Language (HTML-Hiper Metin Anlamdırma Dili) olarak isimlendirilen bir dille tanımlandı. HTML, zaten kullanılmakta olan Standart Generalized Markup Language (SGML-Standart Genelleştirilmiş Anlamlandırma Dili) isimli dilin bir alt kümesi temel alınarak hazırlanmıştı. HTML dokümanlarını uzaktaki merkezlere aktarabilmek için yeni bir protokol geliştirildi. Bu protokole Hyper Text Transfer Protocol (http-Hiper Metin Aktarım Protokolü) ismi verildi. http, bir dokümandan diğerine geçme ve doküman içinde indeksleme yapma olanaklarını sunmaktadır. Hipermetnin gücü basitliğinden ve saydamlığından ileri gelmektedir.
Kullanıcılar bir düğmeye dokunarak tüm ağ kaynakları arasında gezinebilirler. Hipermetin dokümanlar, doküman içinde bulunan anahtar sözcüklerdeki geçiş anahtarları veya popüler alanlarla bağlanmıştır. Bu popüler alanlar tıklanabilir öğeler veya indeksli haritaların parçaları olabilirler. Hipermetin sayesinde yeni bir sözcük veya fikir sunulduğunda yeni konu hakkında tam bir bilginin bulunduğu başka bir dokümana atlanabilir. Okuyucular, bağlantıları, karartılmış anahtar sözcükler veya grafik görüntüler şeklinde görürler. Karartılmış anahtar sözcükleri veya görüntüleri seçerek başka doküman veya kaynaklara geçebilirler.
1991’in sonlarında, tüm dünyadaki konferansçılar hipermetnin vaat ettiğinden ve rahatlığından haberdar olmaya başladılar. 1993’ün başlarında dünyada sadece 50 Web merkezi vardı. Sonra harika bir şey oldu. NCSA (National Center for Supercomputing Applications)’da Web’ in grafik yeteneklerinden faydalanabilmesine imkân tanıyan bir inceleyici geliştirildi. NCSA, inceleyiciye Mosaic adını verdi. Belirli bir süre boyunca Web ve Mosaic eş anlamlı olarak düşünüldü. Web’ e olan ilgi artmaya başladı; önceleri sadece merak kırıntılarıyken bir ilgi tufanına dönüştü. Geriye dönüp baktığımızda Web’ i; sanki bir gün içinde hayatımıza girmiş gibi görürüz. Bugün Web, İnternet’in en yeni ve en hızlı gelişen kısmı ve Mosaic düzinelerce inceleyiciden sadece biri.
Bugün ulaşılabilir bilgilerin hacmi devasa boyuttadır ve hızla büyümektedir. Dünyanın önde gelen birçok şirketi, üniversitesi ve araştırma organizasyonları Web’ de yer almaktadır, bunlara da her gün yenileri eklenmektedir. 25 Mayıs 1996 tarihinde Internet Solutions 59.628.024 kişinin İnternette dolaşmakta olduğunu ve İnternette 304,177 World Wide Web sitesi bulunduğunu tahmin etmiştir.
Web “uluslararası okuyucu ilişkileri" anlaşması üzerine kurulmuştur. : “eğer bilgi varsa, herkes (yetkilendirilmiş) dünyanın her yerinden bu bilgiye ulaşabilecektir.”[Levy].Web üzerinde birçok değişik kaynaktaki bilgilere erişebilirsiniz. –rakipleriniz, müşterileriniz, teknoloji üreticileri, üniversiteler, finans kurumları, yerler, vb. Bu bilgiler birçok farklı bilgisayar platformunda bulunabilir. Web mekanizmaları bunları bilme ve ilişkili olma zorunluluğundan kurtarır.
Web yaratıcıları bir takım çalışma prensipleri etrafında anlaşmaya varmışlardır. Merkezi kontrol olmayacaktır. Bu Web etiğine göre herkes yayım yapabilir ve herkes sunulmuş bu bilgiyi okuyabilir. Bütün Web Sunucuları aynı protokolleri/mekanizmaları kullanacaklardır. Web üzerinde iletişim için http, iletim mekanizması kullanılacaktır.
Http Web Sunucu tabanı olacaktır. – mesajların gönderilmesi ve istenen bilgilerin sağlanması için. URLs (Universal Resource Locator) ağ uzayı adreslemesi için kullanılacaktır. Bütün Web tarayıcıları aynı temel dili kullanacaklardır.- HyperText Markup Language. Ve Web tarayıcı mekanizmaları değişik formatları destekleyecek şekilde yapılandırılacaklardır. Web İstemcileri hangi formatı kullandıklarını bildirecekler ve Web görüntüleyicileri temel tarayıcılara değişik formatları kullanma izni verecektir.
Web' in Yapısı:
Web’ in temeli İnternettir. Web Internet üzerinde kurulmuştur ve İnternetin sunduğu mekanizmalardan çoğunun kullanılmasını sağlar. İnternetin fiziksel görünüşleri –bilgisayarlar, ağlar ve servisler- dünya üzerindeki diğer binlerce bilgisayara bağlanmamıza izin verir. Web, İnternetin en tepesindeki soyutlanmış genel servisler kümesidir. Birbirimizle bilgilerin paylaşımına izin veren protokoller ve araçlar kümesidir.
İstemci-sunucu uygulamaları ile yapılan birçok organizasyon üzerinde Web tarayıcıları İstemci olarak çalışabilirler. Web yürütümü standart İstemci-sunucu modelini izler. Aşağıdaki şekilde gösterildiği gibi "Web tarayıcısı" adı verilen programı koşturan bir istemci bilgisayar ile Web sunucu yazılımı koşturan bir sunucu bilgisayar arasındaki etkileşime "İstemci-sunucu" etkileşim adı verilir. İstemci bilgisayar sunucudan HTTP'i (Hypertext Transfer Protocol) ve Internet mesaj standardı olan TCP/IP'i kullanarak bir doküman ister ve sunucu istemcinin göstereceği dokümanı geri döndürür.
"World-Wide Web" ibaresi HTTP ile anlaşan Sunucuların kolektif ağını ifade etmek için kullanılır. HTTP var olan bilgilerin kullandıkları protokolün global yapısıdır.
Web tarayıcılarının ve sunucularının kendi aralarında iletişim için kullandıkları protokole HTTP (Hypertext Transafer Protocol) adı verilir. Bunun için Web Sunuculara genellikle HTTP Sunucu veya HTTP Deaemons (HTTPD) denir.
Bu örnekte bir tarayıcı kullanıyorsunuz (Netscape, Mosaic, veya diğer bir tarayıcı) ve “ Webmaster Magazine Online” i referans olarak tıklıyorsunuz. . Tarayıcı sizin bu objeye ulaşmak için; http://www.cio.com/WebMaster/wmhome.html - Web adresine (veya URL) gitmek istediğinizi anlayacaktır.
Tarayıcı sizin isteğinizi sunucuya iletir. İsim sunucularının, domain isimlerinin, adres isimlerinin ve fiziksel lokasyonların tutulduğu diğer araçlarla iletir. Tarayıcı www.cio.com için istekleri karşılayan makineye doğru iletir.
Bilgiler Web Sunucuya gelince, sunucu onları başka bir prosese gönderir (arama işlemi veya bir uygulama) ve bir süre bekler. Cevabı alırsa nesneyi sizin tarayıcınıza gönderir.
Tarayıcınız birçok değişik parçayı birlikte tutar.Bir Web sayfası ağ üzerindeki birçok objenin referansını tutabilir.Hepsini birlikte çeker ve son ürünü size sunar.Genel olarak http işlemleri kullanıcılara açıktır. Bir sunucudan bilgi isteği sürecini başlatmak için kullanıcının tüm yapması gereken bir hipermetin referansını etkinleştirmektir. Kullanıcının inceleyicisi (Browser), hipermetin aktarım komutlarının yorumlanması ve iletişim istekleri işlemlerini üstlenir. İstekleri işleyen alıcı taraftaki mekanizma ise Hyper Text Trafnsfer Protocol Daemon (HTTPD) adı verilen bir programdır. Daemon, istekleri işleyen bir programın UNIX’teki adıdır. HTTPD Daemon’ı, Web’e bağlantınızın merkezini oluşturan Web sunucusunda bulunur.
Web’ in gelişimini destekleyen şirketlerin sahipleri, Web’ in grafik ve çoklu ortak yeteneklerinin çok azını kullanan yayımlar oluşturarak işe başladılar. Bu birkaç sene içinde her şey tamamen değişti ve bugün, Web yayımları Web’ in grafik, etkileşimli ve çoklu ortam özelliklerinin çoğunu kullanıyorlar. Sürekli olarak Web yayımcılığı için yeni yöntemler tanımlanıyor.
HTML yayımcılığındaki son gelişmelerden biri HTML 4,0’ın özellikleridir. HTML 4,0’ı sayesinde Web yayımcıları HTML’ in basit ve kullanımı kolay özellikleri ile dokümanlarının genel görünümü için ileri derecede kontrol yapabilme olanağına kavuştular. HTML 4,0; tabloları, matematik denklemlerini, manşetleri ve daha da fazlasını desteklemektedir.
Halen, Web, sadece HTML ile tanınmamaktadır. Web yayımcılarının çoğu HTML’ in dayandığı temel dile dönmektedir. SGML’ karışık olmasına rağmen, HTML’ e oranla dokümanın yapısı üzerinde daha fazla kontrol imkânı sunan ileri bir dildir. Ayrıca SGML, Adobe Acrobat ve CorelVENTURE gibi halka üretim sisteminin kullandığı pek çok sayfa tanımlama dilinin temelidir.
Web & Hypertext
WWW dokümanlarının temel özelliklerinden biri Hypertext yapılarıdır. (Fig. 2) Grafik terminalde bir referans alt-çizgili bir yazı veya işaretçi ile sunulur. Kullanıcı bunun üzerine tıklar ve referans edilen doküman gelir. [TBL, WWW: An Information Infrastructure] Bu metot bilgilerin kopyalanmasını gereksiz kılar: verinin bir kere yüklenmesi yeterlidir ve ona referans edilen bütün bağlarla orijinal dokümana ulaşılabilir.
Web & URL
URL Web nesnesini bulmak için Web istemcisinin ihtiyacı olan erişim metodunu (nasıl), sunucu ismini (nerede), ve lokasyonu (ne) belirtir. URL'nin genel yapısı:
Erişim-metodu://sunucu-ismi[: port] / lokasyon
Erişim Metotları:
En popüler üç erişim metodu:
http: Bu metod Web sunucuları tarafından sağlanır.Hypertext bağlantılarını, HTML ve sunucu scriptlerini içerir.
gopher: Bu metod, Minnesota üniversitesinde dağılmış kampus bilgi servisi için geliştirilmiştir. Gopher bilgileri menüler halinde sunar, fakat hypertext bu hizmeti çok daha iyi bir şekilde yerine getirebilmektedir.Bu yüzden gopher beslemeli birçok site WWW-beslemeli bilgilere dönüştürülmektedir.
ftp: Dosya transfer protokolü (ftp) bütün internet servisleri içinde en eski ve en popüler olanıdır.FTP arşivlerinde bulunan milyonlarca dokümana,kaynak koduna, yararlı nesnelere ve dosyalara rahatlıkla ulaşabilirsiniz.FTP arşivlerini görmek ve bilgi çekmek için herhangi bir tarayıcı kullanabilirsiniz.
Sunucu İsmi:
Sunucu ismi bir IP ismi veya bir IP numarasıdır.Web sunucuları genellikle "www" ile başlar.Port numarası genellikle kullanılmaz.Eğer makinede birden çok sunucu varsa, birini seçmek için port numarası kullanılır. Web sunucularının 80. portta oldukları varsayılır. Diğer protokoller farklı port numaraları kullanırlar. Ör. ftp'nin standart port numarası 21 dir.
Hoş geldin Sayfası:
Birçok Web sunucunun bir hoş geldin veya ev sayfası vardır. Bu, makinenin ismini girdiğinizde ( doküman ismi değil) karşınıza gelen dokümandır. İyi hazırlanmış Web hoş geldin sayfalarında Web sunucularının kısa bir tanıtımı yapılır ve sunucunun sağladığı diğer bilgilere bağlantılar bulunur. Eğer bir sunucu ismini girerek bağlandıktan sonra karşınıza "no document found" mesajı gelirse, welcome.html, index.html, veya default.html sayfa isimlerini giriniz.
Lokasyon:
Lokasyon bir dosya ismi, klasör ismi veya erişim metodunun bir özelliği olabilir. Dosya isimleri ve klasör adları sıkça değiştirildiği için Çalışan bir URL birkaç ay sonra çalışmayabilir.
Web Özellikleri:
Grafik ara yüzü sağlar(birçok platform için)
Multimedia desteği (ses, video, grafikler)
İnternetle aynı araçları kullanır, fakat çirkin detayları saklar
Standartlara/anlaşmalara dayanır, böylece paylaşım öncekinden çok saha kolaydır.
Bütün bunlar bilgi erişimini ve edinimini kolaylaştırır.
Bugün Web Nasıl Kullanılıyor?
Bugün Web çok yaratıcı ve ilgi çekici şekillerde kullanılıyor ve nerdeyse her gün yeni kullanımlar ortaya çıkıyor.
Bu bölümde web in nasıl ve nerelerde kullanıldığına ilişkin örnek bağlantılar göreceksiniz. Sayfaların birçoğu istediğiniz an kullanıma açıktır.
Bütün dünya üzerindeki şirketler tarafından;
Dış haberleşme için,
Üretim bilgilerinin paylaşımı için,
Pazar payı hakkında bilgi edinmek için,
İş ortaklarının prosesi paylaşım çalışmaları için,
Ve iç haberleşme için...
Çalışan insanlar tarafından.
Her seviyedeki eğitim için...
Teknik kişiler tarafından...
Referans bilgileri için
Haberler için...
Finans bilgilerinin sağlanmasında
Hukukçular tarafından...
Kütüphane bilgileri için...
Hükümet bilgileri için...
Kişisel servisler için...
Web Arama Araçları:
Web üzerindeki yolcuğunuz için size yardımcı olacak birçok araç vardır. Onlar sayesinde aradığınız kaynaklara çok çabuk erişebilirsiniz.
Aradığınız konu ile ilgili Web sayfası bağlantılarını size gösteren arama araçları hazırlanmıştır. Aşağıda bunlardan bazılarının adreslerini bulacaksınız.
http://www.yahoo.com/
http://www.altavista.digital.com/
http://www.lycos.com/
http://www.excite.com/
http://www.infoseek.com/
http://www.looksmart.com/
http://www.looksmart.com/
http://www.aol.com/netfind/



Kaynaklar:
1) http://www.forumshare.com/www_world_wide_web_nedir-t10167.0.html
2) http://www.meb.gov.tr/belirligunler/internet_haftasi_2005/www.htm
3) http://www.forumtt.net/www-world-wide-web-nedir-t23488.html?s=7341171705a7471ede141d687b786a3d&
4) http://www.kocaeli.edu.tr/idari/bilgiislem/ders/web_notlari.htm
5) http://www.po.metu.edu.tr/links/inf/css25/bolum6.html
6) http://www.osmanli-tr.org

ÖĞRENME STİLLERİ

Bireylerin özellikleri onların öğrenmelerini etkilemektedir. Bu yüzden bilginin bireylere öğretileceği zaman öğrenci özelliklerinin belirlenmesi gerekmektedir.
Öğrenci Özellikleri 3 e ayrılır.
1. Genel Karakteristik Özellikler
2. Giriş Özellikleri
3. Öğrenme Stili
Öğrenme Biçimi Değişkenleri:
a) Algısal tercihler ve güçlükler: Öğrencilerin kullandıkları algısal çıkışlar farklılıklar gösterir. Bunlar: işitsel, duyusal ve adalesel duyular çerçevesinde oluşur.
b) Motivasyon el farklılıklar: Yapı seviyesi, başarı, dikkatlilik, idealistlik öğrenme sürecindeki kritik faktörledir.
c) Psikolojik faktörler: Cinsiyet Farklılıkları, sağlık ve çevresel koşullar, sıcaklık, gürültü, ışık, konsantrasyon bu faktörler arasındadır.
d) Bilgiyi işleme alışkanlıkları: Bireylerin bilgiyi alma ve işleme sürecinde tercih yolları farklıdır. Bireylerdeki bu farklılıklar; öğrenme stilleri’ni ortaya çıkarır.

Keefe’ ye göre öğrenme stili: Öğrencinin nasıl algıladığı, öğrenme çevresiyle nasıl etkileşimde bulunduğu ve çevresiyle yönelik tepkilerin göstergeleri olan bilişsel, duyuşsal ve fizyolojik özellikler öğrenme stilini oluşturur. Keefe’ye göre öğrenme stillerinin bilişsel, duyuşsal ve çevresel yönleri vardır. Bilişsel öğeler içsel kontrolle ilgilidir değiştirilebilir. Öğrenme stilleri de değişebilir ama bu çok yavaş olur.
Dunn ve Dunn’ a göre öğrenme stili: Biyolojik ve kişisel gelişim özelliklerinden kaynaklanan farklılıklardan dolayı öğrencilerin öğretimi kendilerine uygun hale getirdikleri yol.
Gregorc’a göre öğrenme stili: Ruhun ve bazı zihinsel niteliklerin göstergesi olan dışsal davranış özellik ve haldir. Gregorc’a göre kişinin öğrenme stilinin oluşmasında algılama yeteneği çok önemlidir. Kişiler algılama yeteneklerine göre;
Soyut zihinsel algılama yeteneği: Bireylerin duygularla, hislerle, inançlarla, olaylarla, varlıklarla durumları algılayabilme yeteneğidir. Bu yeteneğe sahip olan bireyler öncelikle öğrenecekleri konu ile ilgili olarak zihinlerinde boş bir harita veya resim olarak değerlendirilebilecek bir çerçeve yapı oluştururlar. Bu kişilerin şifre çözme yetenekleri mükemmeldir. Kitaptan öğrenmeyi severler, yeni kavramlar ve fikirler üretmeyi kavramlarla uğraşmayı severler. Anlatım yöntemi, gösteri tekniği bunlar için uygun yöntemlerdir.
Somut zihinsel algılama yeteneği: Bireylerin çeşitli varlıklar veya durumlarla ilgili kavramları algılamada beş duyularını kullanarak algılayabilme yetenekleridir. Bu yeteneğe sahip kişiler yaparak ve yaşayarak öğrenmeyi severler. Materyallere dokunmayı, onlarla ilgilenmeyi çok severler. Temiz düzenli ve kurallara uyarak çalışmayı tercih ederler. Laboratuar yöntemi, proje yöntemi bunlar için uygun yöntemlerdir.
Ardışık zihinsel düzenleme yeteneği: Bilgilerin düzenli ve aşama-aşama öğretilmesini gerektiren yerleştirme yeteneğidir. Bilgilerde mantıki bir sıralamanın ve sistematik bir yapımın olması gerekmektedir. Bu bireylerin problem çözme konusunda üstün yetenekleri vardır. Eğitim-öğretim faaliyetlerinde bu bireylere laboratuar yöntemi, gözlem gezisi tekniği kullanılabilir.
Random zihinsel düzenleme yeteneği: Bu yerleştirme yeteneğinde bilgilerin verilmesinde herhangi bir sıranın olması veya ilişkilerin düzenlenmesine gerek yoktur. Bu algılama yeteneğine sahip bireyler verilen bilgileri kendi ihtiyaçları yönünde seçerler, düzenlerler ve kullanırlar. Onlar için öğrenilecek bilgilerde bir düzenin olmasına gerek yoktur. Kuralcılıktan hoşlanmazlar bunlar için tartışma yöntemi, soru-cevap tekniği kullanılabilir.
Kolb’a göre öğrenme stili: Öğrenmede kişisel olarak tercih edilen metot öğrenme stilidir. Öğrencilerin kullandığı öğrenme stili ile öğretmenin kullandığı öğretme stili arasında bir uyum varsa öğrenciler bilgiyi daha uzun ve etkili kullanır. Kolb tarafından geliştirilen Kolb Öğrenme Stili Modelinde, bireylerin öğrenme stilleri bir döngü şeklindedir. Bu döngü içerisinde 4 öğrenme biçimi bulunmaktadır. Bunlar Somut Yaşantı, Yansıtıcı Gözlem, Soyut Kavramsallaştırma ve Aktif Deneyimler 'dır. Öğrenme yolları şöyledir: Somut yaşantı için "hissederek", yansıtıcı gözlem için "izleyerek", soyut kavramsallaştırma için "düşünerek" ve aktif yaşantı için "yaparak" öğrenmedir.
Ayrıştıran Öğrenme Stili: Soyut kavramlaştırma ve aktif deneyimler biçimlerini kapsar. Bu öğrenme stilinde yer alan bireyler problem çözme konusunda başarılıdırlar. Yaparak öğrenme söz konusudur.
Değiştiren Öğrenme Stili: Somut yaşantı ve yansıtıcı gözlem öğrenme biçimlerini kapsar. Bu öğrenme stiline sahip kişilerin en önemli özelliği düşünme yeteneği, değer ve anlamların farkında olmalarıdır.
Özümseyen Öğrenme Stili: Soyut kavramsallaştırma ve yansıtıcı gözlem öğrenme biçimini kapsar. Bu öğrenme stiline sahip kişilerin kavramsal modelleri yaratma en belirgin özelliğidir.
Yerleştiren Öğrenme Stili: Somut yaşantı ve aktif deneyimler öğrenme biçimini oluşturur.
Yerleştiren Profil Özellikleri: Girişkendirler. Grup çalışması ve tartışmalardan hoşlanırlar. Yeni fikirler üretebilirler. Sistemli değillerdir. Keşfederek öğrenmekten hoşlanırlar. Meraklıdırlar. Araştırmacıdırlar.
Özümseyen Profil Özellikleri: İyi sentezleme yaparlar. Sunulan bilgi sıralı mantıklı ve ayrıntılı olmalıdır. Uzman görüşleri bu tür öğrenenler için önemlidir. Öğretmen bilgi kaynağıdır. Girişken değillerdir, tasarım yapmaktan hoşlanırlar. Kararsızdırlar.
Ayrıştıran Profil Özellikleri: Planlıdırlar. Detaylara önem verirler. Pratikler. Problem çözmekten hoşlanırlar. Deney yaparlar. Yaratıcı değillerdir. Tümevarımla sonuca ulaşırlar. Önsezileri kuvvetlidir. Karalıdırlar.
Değiştiren Profil Özellikleri: Hisleri ile hareket ederler. Farklı bakış açılarından dinlediklerini bütünleştirirler. Hayal güçleri kuvvetlidir. Yaratıcıdırlar. Grup çalışmaları yaparlar. Mantıklı değillerdir. Sabırlı, nesnel ve dikkatlidirler. Kararsızdırlar.
Öğrenme stillerinin her biri bütün bireylerde/öğrencilerde bulunmaktadır. Ancak bazıları baskın bazıları ise pasiftir. Birey/ öğrenci kendisinde bulunan baskın öğrenme stilinin özelliklerine göre hareket eder.

ÖĞRETMEN YETERLİLİKLERİ

Nitelikli, üretken, bilime sanata değer veren, toplumsal değerlerimizi özümsemiş bireyler yetiştirebilmemiz, öğretmenlerimizin sahip olduğu yeterliklerin farkında olmasına ve bunları sürekli olarak geliştirme çabalarına bağlıdır. Öğretmen, öğrencilerin her birinin önemli ve değerli olduğunu kendilerine fark ettirebilmeli ve özelliklerine uygun davranabilmelidir. Öğrencilerini etkin biçimde dinlemelidir. Öğrencilerin fikirlerine ve ürettiklerine değer vermelidir.
Öğrencilerinin yaşantıları ve düzeyleri ne olursa olsun, onların eğitim kazanımlarını sürekli arttırmayı amaç edinmeli, onlara öğrenme ve başarma konusunda özgüven kazandırabilmelidir. Öğrencilerin farklı öğrenme özelliklerine sahip olduklarının farkında olmalıdır. Farklı düzeydeki öğrencilerin öğrenme çabalarını cesaretlendirmelidir.
Çocuk hakları, insan hakları, anayasa ve demokrasi ilkelerini benimseyerek her toplumun kendine özgü kültürel yapısı, değerleri olduğu anlayışıyla öğrenme yaşantıları düzenleyebilmelidir. Sınıf içi ve dışı etkinliklerde demokratik davranmalıdır.
Öğretmen, sınıf içi ve dışı çalışmalarını eleştirel bir yaklaşımla analiz edebilmeli, öz değerlendirme yapabilmeli, yeni bilgi ve fikirlere açık olarak kendini sürekli geliştirebilmelidir.
Eleştirel düşünme, problem çözme, iletişim becerileri ve estetik anlayışını geliştirebilmeli ve etkili kullanabilmelidir.
Öğretmen, meslekî gereksinimlerinin farkında olarak kendini ve öğretme- öğrenme sürecini geliştirmek için hizmet içi eğitim, toplantı, seminerlere katılabilmeli, alanı ile ilgili yayınları izleyebilmelidir. Bu tür etkinliklere katkı getirme çabası içinde olabilmelidir.
Öğrencilerin öğrenmelerini desteklemek ve geliştirmek için okulu çalışanları ile bir bütün olarak düşünmeli ve okulun bir toplum merkezi haline gelebilmesi için onlarla iş birliği yapabilmeli, okul gelişim çalışmalarında öğrencileri ile birlikte etkin rol alabilmeli ve kişisel gelişiminin, okul gelişimine katkı sağlayacağının bilincinde olabilmelidir.
Öğretmen, öğrenmeyi planlama, uygulama ve değerlendirme süreçlerinde öğrencinin ilgi ve ihtiyaçları ile farklı öğrenme biçimlerini göz önünde bulundurabilmelidir. Öğretmen, öğrenciyi birey olarak kabul etmeli ve geçmiş yaşantılarına, gelişim özelliklerine, ilgi ve ihtiyaçlarına, öğrenme biçimlerine saygı gösterebilmelidir. Öğrenciye ismiyle hitap etmelidir.
Öğretme ve öğrenme süreçlerini plânlar, uygular ve yönetir. Öğrencilerin öğrenme sürecine etkin katılımını sağlar. Öğretmen sahip olduğu olanakları verimli kullanarak ve öğrencilerinin ihtiyaçlarını dikkate alarak öğretim materyallerini hazırlayabilmelidir. Materyalleri hazırlarken teknolojik ve çevresel olanaklardan yararlanabilmeli ve içeriğin sunumunu kolaylaştırıcı olmasına dikkat etmelidir.
Öğretmen, öğretme-öğrenme sürecinin etkili olarak gerçekleştirilmesi için, psikolojik ve fiziksel boyutları ile birlikte öğrenme ortamlarını öğrencilerle birlikte düzenleyebilmelidir. Öğretmen, eğitimin sürekliliğini ve okul-çevre bütünlüğünü sağlayacak şekilde, öğrencilerinin yaş grubuna ve hedeflere uygun etkinlikler planlayıp yürütebilmelidir. Farklı ihtiyaçları dikkate alarak öğrenme etkinlikleri düzenlemelidir. Öğrencilerin ilerlemelerini izlemek amacıyla kayıtlar tutmalıdır. Öğretimi çeşitlendirirken gerektiğinde uzman yardımına başvurmalıdır.
Öğretmen, öğrencilerin gelişim ve öğrenmelerini değerlendirir. Öğrencilerin kendilerini ve diğer öğrencileri değerlendirmelerini sağlar. Ölçme sonuçlarını daha iyi bir öğretim için kullanır; sonuçları öğrenci, veli, yöneticiler ve öğretmenlerle paylaşır. Öğretmen, öğrencilerin belirlenen öğretim hedeflerine ulaşma düzeylerini ölçebilecek en uygun ölçme yöntem ve stratejilerini uygulayabilmeli; öğrencilerin gelişim ve öğrenmelerini düzenli olarak izleyebilmelidir. Öğretmen, ölçme sonuçlarını uygun teknikler kullanarak yorumlayabilmeli, öğrencilerin güçlü ve zayıf yönlerini belirleyerek geri bildirim sağlamalı ve gerekli önlemleri alabilmelidir.
Öğrencilerin ve okulun gelişimini sağlamak için her türlü çevre olanaklarını etkin bir şekilde kullanabilmeli ve okul yönetimi ile işbirliği yapabilmelidir. Öğretmen, okulu çevrenin bir kültür merkezi haline getirebilmek için çeşitli etkinlikler planlanmasına, uygulanmasına yönelik çalışmalı ve katkı sağlayabilmelidir. Öğretmen, ailelerin sosyo- ekonomik ve kültürel özelliklerini tanımaya yönelik çeşitli etkinlikler düzenleyebilmelidir. Ailelerle ilişkilerde tarafsız olabilmeli, öğrencinin gelişimi ve eğitimi ile ilgili doğru, açık ve net paylaşımlarda bulunabilmelidir. Öğretmen, ailelerin okula güven duymaları ve öğretme-öğrenme sürecine katkı sağlamaları için özendirici çalışmalar yapmalı, öğrencilerin gelişimi ile ilgili ailelerle bilgi alış verişi yaparak işbirliği zemini oluşturabilmelidir.
Türk Millî Eğitim sisteminin dayandığı temel değer ve ilkeler ile amaçlarının neler olduğunu bilmeli ve bunları eğitim-öğretim faaliyetlerine yansıtabilmelidir. Özel alan öğretim programının ilkeleri, yaklaşımı, amaçları ve içeriğiyle tutarlı somut bilgi ve anlayış sahibi olduğunu, özel alanda gerekli olan öğrenme yollarını öğrenciye kazandırmak üzere öğretme-öğrenme ortamını, yöntem ve tekniklerini, ders araç-gereç ve materyallerini güvenli ve etkili bir şekilde düzenleyip kullanabilmelidir.
Özel alan öğretim programında yapılan değişiklikleri izleyebilmeli, programların geliştirilmesi sürecine uygulamada yaşadığı sorunlar ışığında öneriler getirebilmeli, özel alan öğretim programı kapsamında ele alınan konuları önem, öğrenci gelişimine katkı, öğrenci ihtiyaçlarına ve gelişim düzeylerine uygunluk açısından değerlendirebilmeli ve bu konularda kendini sorumlu hissedebilmelidir.

TARTIŞMA(DİSCUSSİON) TEKNİĞİ

Tartışma, iki ve/veya çok kimsenin herhangi bir konuyu karşılıklı konuşarak, birbirini dinleyerek, eleştirerek, gerektiğinde sorular sorarak incelemesine dayanan bir öğretim yöntemidir.
Tartışmanın soru-cevap metodundan farkı,
Soru-cevap metodunda öğretmen ile öğrenci arasında sınırlı konularda ve kısa süreli bir bilgi aktarımı olurken, tartışmada çok daha geniş katılımla eşit düzeydeki kişilerin belli konuları geniş olarak konuşması söz konusudur. Bu açıdan tartışma metodu soru-cevaptan daha hür ve kapsamlıdır. Karşılıklı açıklamalar, çözüm önerileri v.s. ile daha eğitseldir. Tartışma metodunda soru-cevap gene vardır, ama değişik bir tarzda. Buradaki soruların da -aynı soru-cevap metodunda olduğu gibi- çok iyi bir şekilde ortaya konması ve cevapların da net ve güzel olması sağlanmalıdır.
Tartışma Yönteminin Aşamaları
1. Tartışma Probleminin Seçimi: Tartışma problemi seçilirken katılımcıların ilgi ve tutumları ile konuyla ilgili ön bilgileri göz önünde bulundurulmalıdır. Konu katılımcılar için ilgi çekici olmalı ve tartışmaya karşı güdülenmelidir. Bunun yanı sıra problem cümlesinin açık olması, konuyu tam olarak belirtmesi, konuyu sınırlayabilmesi gerekir. Problem cümlesi soru ya da düz cümle olarak ifade edilebilir. Ancak soru cümlesi katılımcıların ilgisini çekmede ve onları araştırma yapmaya teşvik etmede daha etkilidir.
2. Tartışmayı Yönlendirecek Soruların Belirlenmesi: Tartışma yönteminde eğiticiler katılımcıları sorularla yönlendirmezse tartışmadan elde edilen sonuçlar hedefler doğrultusunda olmayabilir, konu dağılabilir. Bu nedenle eğiticinin tartışmayı yönlendirecek açılış, gelişme ve kapanış bölümüyle ilgili anahtar soruları önceden hazırlaması gerekir.
3. Araç ve Tekniklerin Belirlenmesi: Tartışma sürecinde birçok öğretim araç ve tekniklerinden yararlanılabilir. Bu amaçla tartışmadan önce probleme uygun dramatazisyonlar yapılabilir, sergiler ve yakın çevre gezilebilir, yazılı materyaller okunabilir, radyo dinlenebilir ve film izlenebilir. Bu tür etkinlikler katılımcılarda ortak yaşantı oluşmasını sağlar ve tartışmaya katılımı sağlar.
4. Tartışmanın Yapılacağı Fiziksel Ortamın Düzenlenmesi: Tartışmanın yapılacağı fiziksel ortam ve katılımcı sayısı tartışmanın niteliğini etkiler. Çok kalabalık gruplarda tartışmalar bazı katılımcıların tartışma dışında kalmasını sağlar.
Tartışma ortamında sağlıklı iletişim kurulmasında, katılımcıların birbirlerini görmeleri önemli rol oynar. Bu nedenle katılımcıların, daire ya da yarım ay biçiminde oturmasının sağlanması gerekir.
5. Değerlendirme: Tartışma sonunda, tartışma eğitici ya da katılımcılar tarafından değerlendirilmeli sonuçlandırılmalıdır.
Tartışma Metodunun Faydaları
İnsanların toplumsal hayatını geliştirir; onlarda yardımlaşma ve arkadaşlık duygularının ilerlemesini sağlar.
Çocukları, daha sonra yetişkin birer üye olarak katılacakları demokratik toplumun tartışmalarına hazırlar.
Çocukları karşıt düşünceleri hoşgörü ile karşılamaya alıştırır. Öğrenci kendini kontrol etmeyi, disiplinli davranmayı öğrenir.
Çocuklarda sorumluluk duygusu geliştirir; kendi haklarını nazik bir şekilde savunmayı öğretir. Kişilere, haklı oldukları konularda bile kırıcı olmamayı, nazik olmayı öğretir.
Tartışma, öğrencilerin dil gelişimlerini sağlayan en iyi metotlardan biridir. Öğrenci bu metot sayesinde hem karşısındakilerin konuşmasını doğru anlamayı hem de kendi duygu, düşünce ve deneyimlerini en doğru ve etkili şekilde anlatmayı öğrenir.
Bu metot, bir öğretmenin öğrencilerini tanımasının yollarından biridir. Tartışmaya katılan öğrenciler hem bilgilerini hem de zekâ ve diğer birçok ruhsal ve sosyal yeteneklerini berrak bir şekilde ortaya koyarlar.
Tartışma metodu, geleneksel derse bir canlılık getirir. Burada herkes gönüllü olarak derse katılmaya ve kendini ortaya koymaya çalışır. Geleneksel metotlardaki öğretmenden öğrenciye doğru tek yönlü ve otoriter bilgi akışı yerine, çocuktan çocuğa çok yönlü bilgi akışı sağlanmış olur.
Tartışma Metodunu Kullanmanın Ön Şartları ve Sınırlılıkları
Tartışma metodunda ilk ön şartlardan birisi, eğitim ortamındaki oturma düzenidir. Herkesin birbirinin ensesini seyrettiği ortamlarda sağlıklı tartışma olmaz. Sağlıklı tartışma yapabilmek için herkesin birbirinin yüzünü görmesi şarttır. Bunun için yuvarlak veya yarımay biçimi oturma sağlanmalıdır.
Tartışma her sınıfta ve her derste veya konuda uygulanamaz. İlkokulun ilk sınıflarında veya çok kalabalık sınıflarda bu metodun kullanılması zordur. Çok kalabalık ortamlarda bir tartışma grubu seçilerek geri kalanlar dinleyici konumuna geçebilirler. Aynı şekilde matematik, gramer gibi kuralları net olarak ortaya konmuş veya bilimsel olarak kesin geçerli konularda tartışma açmak da abes olur. Öğretmen "tartışılabilir" ve öğrencilerin ilgisini çeken bir konu seçmelidir. Yapay, öğrenciler arasında gereksiz kırgınlıklara neden olabilecek, kişisel konulara kayabilecek, katılanları bilimsel esaslardan uzaklaştıracak konular seçmekten kaçınmalıdır. Tartışmanın sınırlıklarını şöyle özetleyebiliriz:
• Kapsamı iyi belirlenmezse tartışma konu dışına çıkar.
• Önkoşul öğrenmelerin eksik olduğu öğrenci gruplarında etkisi zayıflar.
• Uzun zaman alır.
• Her öğrenci tartışmaya aynı oranda katılmayabilir.
• Kalabalık grupların yönetiminde sorun yaşanabilir.
• Tartışma için öğrenciler gerekli hazırlığı yapmazlar ise yöntem etkisiz olur.
Tartışmada mutlaka bir yönetici bulunmalıdır. Yönetici olmadan yapılan tartışmalarda kontrol kısa sürede kaybolur; yapılan işin eğitsel değeri kalmaz.
Tartışmalarda Başkanın Görevleri
1. Konuyu özellikleri ve sınırlarıyla dinleyicilere belirtmek.
2. Konuşmacıları dinleyicilere tanıtmak.
3. Tartışmayı başlatmak.
4. Konuşmacıların konu dışına çıkmalarını engellemek.
5. Herkese eşit konuşma süresi vermek.
6. Konuşmacılara yerine göre sorular yöneltmek.
7. Tarafsız olmak.
8. Tartışma kurallarına uymayanları uyarmak.
9. Kısa özetler yaparak konuyu toparlamak.
10. Tartışmanın sonucunu açıklamak.
Tartışma, karşılıklı güven içinde olmalıdır. Tartışma demokratik bir tarzda değil de otoriter bir tarzda yönetiliyorsa hedefine ulaşamaz.
Tartışma metodunu etkili olarak kullanmanın bir başka ön şartı, tartışmanın eşit düzeyde kişiler arasında yaptırılmasıdır. Farklı eğitim ve kültür düzeylerinden kişilerin katıldığı tartışmada, kısa sürede bir grup diğerini baskı altına alır; karşılıklı bir fikir alışverişi olmaz.
Uygulamada Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar:
1. Belirli bir hedefe yönelik olmalı,
2. Öğretmen sınıfta tartışma ortamını hazırlarken tartışılacak konu ya da sorunu önceden belirlemeli
3. Tartışmayı yapacak kişiler tartışılacak konuya ilişkin bilgi sahibi olmalı ve konu tartışılabilir nitelikte olmalı,
4. Sınıfta topluca tartışma yapılacaksa, öğretmen soruyu sorup bunu tüm sınıfın tartışmasını istemeli,
5. Grup tartışması yapılacaksa aynı konu sınıfta oluşturulacak küçük gruplar içerisinde tartışılmalı, daha sonra topluca tartışılmaya geçilmeli,
6. Bir konu bölümler halinde ayrı ayrı gruplarda tartışıldıktan sonra toplu tartışma çalışması, ders sona ermeden muhakkak yapılmalı,
7. Tartışmanın amacına, hangi tür tartışma tekniğine yer verileceğine, ne kadar süre ayrılacağına, tartışma sonunda sonuçları listeleme, özetleme, sonuç bildirgesi hazırlama gibi ne yapılacağına ilişkin planlama yapma.
8. Tartışmaya dersin tümü ayrılmamalı,
9. Öğrencilerin düşünce ve görüşlerini rahatça söylemelerine olanak sağlanmalı.
10. Bütün öğrencilerin tartışmaya katılmaları sağlanmalı,
11. Tartışmayı sınıf öğretmeni; grup çalışmalarını ise grup lideri planlamalı, yönlendirmelidir.
12.Sonuçlar özetlenmeli, gerekli durumlarda yazılı rapor hazırlanmalıdır.
Tartışma Metodunu Kullanan Teknikler
Grup tartışma yöntemi:
Grup tartışma yöntemi, öğrencilerin bir konu ya da bir problem durumu üzerinde konuşarak değişik çözüm yolları aramalarıdır. Bu yöntem de olması gereken iki önemli özellik bulunmaktadır. Birincisi tartışmanın amacının belirlenmesi, ikincisi de tartışma öncesinde grupların ön hazırlık yapmalarıdır. Grup tartışma yöntemi başlığı altında değişik teknikler yer almaktadır. Bunlar;
Büyük grup (genel) tartışma tekniği: Öğrenmede düşünce bildirme, düşünce üretme, sorumluluk alma ve sorun çözme gibi temel becerilerin oluşturulması amacıyla öğrencilerin derste aktif katılımını sağlayarak sınıf içerisinde öğrenme zenginliği oluşturmayı amaçlayan bir tekniktir. Bu teknik ile öğrencilerin düşünme stratejileri ve becerilerini geliştirme, etkili iletişim ve konuşma becerileri kazanma, düşüncelerini sorgulama, soru sorma ve bunlara mantıklı cevaplar geliştirme, yaratıcı ve eleştirel düşünce ve analiz, sentez ve değerlendirme zihinsel süreçlerini kazanması sağlanmaktadır. Bu tekniğin başarıyla uygulanabilmesi için öğretmen konuyu ya da problemi iyi açıklamalı, öğrencilerin tamamının katılımını ve görüş ifade etmelerini, anlaşılmayan noktalarda sorular sormalarını sağlamalıdır.
Küçük grup tartışma tekniği: Bu teknik daha çok kalabalık sınıflarda öğrencilerin tartışmalara katılımlarını sağlamak amacıyla uygulanır. Küçük grup tartışma tekniği, öğretmenin belirlediği tartışma konusunun sınıfta bulunan öğrencilerden bir grup ile birlikte tartışılmasıdır. Bu teknikte öğrenciler 6-7 kişilik gruplara ayrılır. Her grup kendi içinde belirlenen konu hakkında tartıştıktan sonra bir rapor hazırlar ve bunu sınıfa sunar.
Münazara: Belli bir konu üzerinde biri konunu lehine, diğeri aleyhine oluşturulan iki grubun tartışmasıdır.
Panel: Bu teknikte, oluşturulan grubun üyeleri belli bir konu ya da sorun üzerinde araştırma yaparlar ve görüşlerini sırayla sunarlar.
Seminer: Yazılı bir tez ya da çalışma üzerinde grupça tartışılması tekniğidir.
Sempozyum (sunulu tartışma): Aynı oturumda bir konunun çeşitli yönlerinin değişik öğrenciler tarafından konuşulmasıdır. Sempozyum; konuya giriş, konuşmacıların bildirilerini sunmaları, ara, açık oturum, forum ve kapanış, özet ve değerlendirme olmak üzere değişik aşamalardan oluşur. Bu yöntemde öğrencilerin konularını çok iyi araştırmaları gerekir. Bu nedenle, öğretmen, öğrencilere yeterli araştırmayı yapacak süreyi vermelidir.
Vızıltı grupları: Öğrencilerin belli bir süre bir konu üzerinde konuşması ve sonunda varılan kararların açıklanmasını içeren bir tekniktir.
Açık oturum: Biçim olarak panele benzeyen bu toplantı biçiminde, kişilerin tebliğ vari sunuları yoktur. Konu üzerinde çeşitli defalar söz alarak konuşabilirler. Eğer açık oturuma katılanlar sayısı geniş tutulursa veya söz haklı vermede herkese eşit davranılmazsa, sık sık hoş olmayan ve kontrolü zor durumlar meydana gelebilir.
Fikir taraması: Belli bir konuda 4-9 kişilik gruplar oluşturarak grup üyeleri arasında bir fikir taraması yapmaktır. Dersin herhangi bir noktasında, sınıfa canlılık getirmek için ciddî veya mizahî konularda kısa süreli fikir taramaları yaptırabilirler.
Kollekyum (Zıt panel): İki gruptan birinin sadece soru soran, diğerinin ise cevap veren rollerini üstlenmesi ile olur. Genelde soru soran grup, dinleyicilerden olur; cevap veren grup ise uzmanlar kuruludur.
BEYİN FIRTINASI (BRAINSTORMING)
1.TANIM
Osborn tarafından her tür eleştirel değerlendirmenin, kişilerin yaratıcılık ve imajinasyonunu engellediği gerekçesiyle uygulamaya konan (Özden, Y., 1997) “Beyin Fırtınası” etkinliği, tartışma becerilerinin ön plana çıkarılarak sorun çözme becerilerini geliştirmeye yönelik olarak uygulanan bir tekniktir.Osborn (1963), uyguladığı beyin fırtınası seanslarında her tür eleştiri ve değerlendirmenin kişilerin hayal gücünü engellediğini gözlemlemiştir; çünkü fikir üretme ve eleştiri aynı anda gerçekleşmez (Özden, Y.,1997). Bir başka deyişle, beyin fırtınası; hayal yoluyla fikir elde etmede kullanılan yaratıcı bir tekniktir. Beyin fırtınası, bir konuya çözüm getirmek, karar vermek ve hayal yoluyla düşünce ve fikir üretmek için kullanılan yaratıcı bir tekniktir. Buna, “buluş fırtınası” da denilmektedir (Demirel, Ö, 1999). Bu yöntemde çok sayıda fikir, bir grup insandan kısa bir zaman süreci içinde elde edilir. (Gürkan ve Gözütok, 1998:31)’a göre, “öğrenenlerin bir problemle ilgili yaratıcı fikirlerini eleştiri olmadan açıkladıkları” bir uygulamadır. (Orlich ve Arkadaşları, 1990, 244-245), tarafından yaratıcılığı geliştirme, uyarılma ve teşvik edilme, fikir-görüş kazandırma, öğretimsel amaçlarıyla, tartışma becerilerinin öğrenildiği bir etkinlik olarak tanımlanmaktadır.
BEYİN FIRTINASI ETKİNLİĞİNİN ESASLARI
Beyin fırtınasının esası; belirli bir durum veya probleme ilişkin fikir ve seçenekleri ortaya koymaktır. Örneğin, bir teneke kutunun, eski gazetelerin veya bir ataşın kullanım alanlarının bulunması türünden bir araştırma ile öğrenciler, yaratıcı düşünmeye ve imgeleme yapmaya zorlanırlar (Özden, Y.,1997). Bir takım, bu teknikle çalışmayı becerebilirse, etkili bir takım çalışması için yaşamsal önemde olan bir tür “temiz iletişim” kapasitesini de geliştirmiş olur. İyi bir beyin fırtınasına katılmak, insanın kendine güvenini arttırır ve eğlencelidir. Beyin fırtınası tekniğinde, herkesin katılımı eşit bir zeminde teşvik edildiği için, oturumlar, takımın birliğini sağlar (Hardingam, A., 1997; Çev. A. Bora ve O. Cankoçak).
Beyin fırtınası tekniği, belirli bir konu ya da sorunla ilgili, değişik görüş elde etmek istendiği zaman da uygulanabilir. Bu tekniğin diğer bir kullanılış şekli de varsayımda bulunmaktır. Bireyi yaratıcı düşünmeye zorlamayı amaçlayan bu yaklaşımda; örneğin, bütün nehirlerin tuzlu olması durumunda dünyada neler olabileceği tartışılır.
Beyin fırtınası, birçok öğretim tekniğinde kullanılabilecek etkili bir yaratıcı düşünme, yöntemidir. Yukarıdaki kullanımların yanında, okuldaki güncel bir problemi tanımlamak veya çözmek için de kullanılabilir. Okula devamsızlık, derslere ilgisizlik gibi, problemler bu yöntemle tartışılabilir (Özden, Y.,1997).
Bu tekniğin temel ilkeleri şunlardır: Bir problem çözmekle görevlendirilen bir grubun üyeleri mümkün olduğu kadar çok fikir ileri sürerler. Dile getirilen her çözüm teklifi, diğer grup üyelerini daha yeni ve iyi buluşları ortaya çıkaramaya yöneltir; ancak ortaya atılan fikirlerin ayrıntılı bir şekilde açıklanması ya da savunulması istenmez. Sadece fikirlerin mümkün olduğu kadar hızlı ifade edilmesi, yazıya geçirilmesi ve sonra sukunetle değerlendirilmesi istenir.
Etkili bir beyin fırtınası veya tersine beyin fırtınası sürecinin oluşabilmesi, başlıca dört faktöre bağlıdır.
1. Beyin fırtınası esnasında öğrencilerin ileri sürdükleri fikirler asla eleştirilmemelidir. Çünkü öğrencilerin, hayal güçlerini rahatça kullanabilmeleri için düşüncelerinden dolayı yargılanacakları endişelerini taşımamaları gerekir.
2. Beyin fırtınası esnasında öğrencilerde sınırsız düşünme özendirilmelidir. Dolayısıyla, öğretmen için öğrencilerin ürettikleri fikirlerin acayip veya tuhaf olması pek önem arz etmez; aksine bu tür fikirler özendirilir. Çünkü beyin fırtınası esnasında ortaya atılan olağandışı fikirler problemlere yeni çözüm yolları üretmek için gereklidir.
3. Beyin fırtınası esnasında öğrencilerin fikirlerinde genellikle nitelik yerine nicelik aranmalıdır. Bu nedenle, beyin fırtınası modeli uygulanırken öğrencilerin karşılaştıkları probleme ilişkin olarak iyi bir çözüm üretme olasılığını arttırmak için, onların mümkün olduğu kadar çok sayıda fikir üretmelerini cesaretlendirmek temel prensiptir.
4. Öğrencilerin beyin fırtınasını gerçekleştirmelerindeki amaçları, gelişme ve geliştirme olmalıdır. Çünkü beyin fırtınasında, öğrencilerin birbirlerinin fikirlerinden de esinlenerek düşünce listesindeki fikirlerin çoğaltılması amaçlanır.
Beyin Fırtınasını Kullanırken Yapılması Gerekenler:
Beyin fırtınasını kullanırken yapılması gerekenler maddeler biçiminde sıralanabilir;
1. Gürültülü bir ortam oluşturmaya çalışın.
2. Kahkaha seslerinin duyulmasına izin verin.
3. Akla yakın olmayan ve uçuk fikirlerin ifade edilmesine izin verin.
4. Ortaya atılan fikirleri büyük kâğıtlara yazın.
5. Değerlendirmenin zamanı gelince başlamasını sağlayın.
6. Beyin fırtınasını yöneteninde yapacağı değerlendirmenin zamanını bekleyin.
7. Düşüncelerin değişik biçimlerde ifade edilmesine izin verin.
8. Tekrarlamaları belirleyin, bir düşüncenin ikinci ifade edilişindeki farkları anlamaya çalışın.
9. Beyin fırtınasıyla yeni tanışanlara önlerindeki engelleri anlatın.
10.Çalışmaya katılan, yaş ve konum bakımından kıdemli grup elemanlarına önceden hazırlayıcı brifing verin.
11. Ortaya konan bütün düşünceleri sırasıyla numaralandırın.
12. Çalışmayı hep akla en gelmeyecek düşünceyle bitirin.
13. Sorunun ilk seçilen yeniden tanımlaması artık fikir üretimine yardımcı olamamaya başladığında, mutlaka ikinci bir yeniden tanımlama seçin.
14. Her yeniden tanımlamayı mutlaka “Kaç değişik şekilde…?” diye formülleştirerek yazın.
15. “Nasıl?” diye başlayan soruların hep anlamlı cümleler olmasına dikkat edin.
16. Çalışmanın serbest ve neşeli bir ortamda yürütülebilmesini sağlamak için, ısınma turu uygulamasından yararlanın.
Beyin Fırtınasını Kullanırken Yapılmaması Gerekenler:
Beyin fırtınasını kullanırken yapılmaması gerekenler ise şöyledir;
1. Asla teyp kullanmayın.
2. Söylenenleri Kaydetmek için yazı tahtasından ya da saydamlardan yararlanmayın.
3. Sürece katılanlardan hiç kimseyle dalga geçmeyin.
4. Çalışmaya fiilen katılmayan hiç kimsenin süreci izlemesine izin vermeyin.
5. Çalışmaların dışarıdan gelenlerce kesintiye uğratılmasına meydan vermeyin.
6. Üzeri kaydedilen önerilerle dolan kâğıtların tersini kullanmayın.
7. Başlangıçtaki tartışmada fazla zaman harcamayın, çok fazla ayrıntıya girilmesine olanak vermeyin.
8. Artık verimli olmamaya başlamış bir çalışma sürecini zorlayarak devam ettirmeye çalışmayın.
2.BEYİN FIRTINASININ YARARLARI
Beyin Fırtınası, ekip içerisinde yer alan bireylerin ürettiği fikirler ile eski, etkisiz ve önemini kaybetmiş fikirlerden kurtulmayı sağlar. Bu serbest çalışan mekanizma problemlere, görünüşte basit ancak uygulamada orijinal ve etkili çözümler bulunmasını sağlar.
Beyin Fırtınasının sağladığı yararları şu şekilde sıralamak mümkündür:
- Üretkenliği teşvik eder,
- Kısa süre içerisinde birçok fikrin üretilmesini sağlar,
- Problemi genele yayar ve ekipteki tüm bireylerin problem ile aynı düzeyde ilgilenmesini sağlar,
- Paylaşımı geliştirir,
- Diğer problem çözme metotlarına girdi teşkil eder,
- Uygun çalışma ortamı yaratır,
- Çalışanların sorumluluk bilincini geliştirir,
- Çalışanların iletişimini iyileştirir.
Beyin Fırtınası aşağıda yer alan unsurların gelişiminde de oldukça etkilidir:
- Kuruluş Yapısı ve Politikası,
- Yeni Endüstriler,
- Yönetim Metotları,
- Hükümet Politikası,
- Fabrikalar,
- Süreçler,
- Servisler ve Hizmetler,
- Yazılı Doküman ve Makaleler,
- Patentler,
- Araştırma Teknikleri,
- AR-GE Prosedürleri.
3.BEYİN FIRTINASININ SINIRLILIKLARI
• Her zaman problemin çözümüne ulaşılamayabilir.
• Devinişsel alan öğrenmelerinde uygulaması zordur.
• Ön koşul davranışlara sahip olmayan gruplarda kullanılmaz.
• Her öğrenci aynı oranda katılmak istemez.
• Analitik düşünmeye uygun değildir.
4.BEYİN FIRTINASININ TEMEL KURALLARI
Beyin Fırtınasına tüm bireylerin etkin, üretken ve yaratıcı bir şekilde katılabilmesi için koyulmuş bazı kurallar mevcuttur. Bu kuralların uygulanması ve oturumun bu kurallar doğrultusunda gerçekleşmesini oturum yöneticisi sağlar. Burada amaç, eşitliğin sağlanması ve bireylerin motivasyonudur. Bu temel kurallar aşağıda sıralanmıştır:
- Yönetici oturuma geçmeden önce, katılımcıların ortama ısınmasını sağlamak amacıyla güncel bir sohbet konusu açar. Üyelerin motivasyonunun sağlanmasıyla birlikte oturuma geçilebilir,
- Öncelikle üzerinde beyin fırtınası yapılacak konu ortaya koyulur,
- 4–15 katılımcıdan oluşan bir grup, beyin fırtınası oturumu için idealdir,
- Takım üyelerinin aktif katılımı sağlanır,
- Üretilen fikirler, paylaşım esnasında yorumlanmaz,
- Üyeler fikirlerini sırayla söylerler ve bu fikirler harfiyen not edilir,
- Üretilen fikirlerin tüm bireyler tarafından anlaşılması sağlanır; fikirler netleştirilir,
- Aynı mesajı veren fikirler birleştirilir ve tek bir “sonuç fikir” oluşturulur,
- Değerlendirme bütün üyelerin katılımıyla yapılabileceği gibi oluşturulacak bir değerlendirme ekibiyle de yapılabilir,
- Her üye ve her fikir eşit değere sahiptir,
- Belirli bir zaman sınırı olmalıdır,
- Üretilen fikirler gereksiz olarak nitelendirilmez. Fikirlerin oylama yoluyla eliminasyonuna gidilir,
- Çok sayıda fikir üretilmeye çalışılmalıdır. Bu aşamada öneri kalitesi değil, öneri miktarı önemlidir,
- Her birey, aklında kaç fikir olursa olsun sırası geldiğinde yalnız bir fikir önermelidir,
- Beyin Fırtınası bir turda herkes pas deyince biter,
- Beyin fırtınası oturumunda mutlaka bir sonuç elde edilme şartı aranmaz. Bu durumda sonuca ulaşmak için yeni bir seans tertip edilmesi gerekir.
5.BEYİN FIRTINASINDA KARŞILAŞILABİLECEK PROBLEMLER VE ÇÖZÜM YÖNTEMLERİ
Beyin Fırtınası tekniğinin temelinde “yaratıcı düşünmek” yer almaktadır. Oturumun başarılı olabilmesi için önce yaratıcı düşünmenin önündeki engeller kaldırılmalıdır. Bu engeller:
- Fazla hızlı değerlendirme,
- Aptal gözükme korkusu,
- Muhafazakâr davranma; yani kendisinden önceki yöneticiler tarafından oluşturulan davranış standardına uyma zorunluluğu hissi,
- Açıkça gözüken şeyleri sorgulamama,
- Kalıplar ya da tek bir geçerli sonuç bulma zorunluluğu hissi,
- İnsanların yapılarından kaynaklanan ve kendi kendilerine koydukları engeller.
Yaratıcı düşünmenin önündeki engellerin kaldırılması, beyin fırtınası oturumuna yeni bir vizyon katacaktır. Beyin Fırtınası oturumunda karşılaşılabilecek diğer problemler ve çözümleri aşağıda maddeler halinde sıralanmıştır:
a. Katılımcıların hata yapma korkusu: Beyin Fırtınası tekniğinden hedeflenen sonucu alabilmek için, fikirlerin özgürce beyan edildiği, fikirlerin tenkit edilmediği bir “özgür düşünme-paylaşma” ortamı yaratılmalıdır,
b. Yönetici korkusu: Katılımcıların düşüncelerini paylaşması sırasında kısıtlanmadığı, fikirlerinden dolayı tepki almayacağı, fikirlerinin kariyer gelişimlerini olumsuz etkilemeyeceği, herkesin eşit olduğu bir paylaşım ortamı yaratılmalıdır,
c. Bilgi yetersizliğinden dolayı beyin fırtınasına olan güvenin kaybedilmesi: Beyin Fırtınası tekniğinin başarı ile uygulanması için, tekniğin tüm kurallarının çok iyi bir şekilde bilinmesi ve uygulanması gerekir. Aksi takdirde, beyin fırtınası uygulamasından bir sonuç elde edilemez ve bu tekniğe karşı bir güvensizlik oluşur,
d. Verimsiz bir beyin fırtınası oturumu yapma riskinin her zaman var oluşu: Beyin Fırtınası toplantılarında, iyi sonuç alınamaması riski her zaman mevcuttur. Uygun teknik, yazılım ve kuralların uygulanması ile bu risk asgari seviyeye indirilebilir. Bu noktada oturum yöneticisinin izleyeceği yöntem ve katılımcıların özverili yaklaşımları oturumun kaderini belirleyecektir.
6.BEYİN FIRTINASI TEKNİĞİNİN UYGULANMASI
Temel kurallar doğrultusunda uygulama basamakları aşağıda sıralanmıştır:
a. Beyin Fırtınası oturumunda koordinasyonu sağlayacak, oturumun amacını takdim edecek ve kuralları özetleyecek oturum yöneticisi başkanlığında oturum açılır. Bu yönetici katılımcılar arasından seçilebilir veya beyin fırtınası tekniğine hâkim bir kişi de görevlendirilebilir,
b. İşlenecek konu açık ve kesin bir biçimde belirlenir. Oturumun hemen başında konu (sorun) tanımlanmalı; gerekli görüldüğünde yeniden tanımlama yapılmalıdır,
c. Beyin Fırtınası kuralları tüm bireylere yönetici tarafından hatırlatılır. Katılımcılara oturumdan önce beyin fırtınası tekniği hakkında mutlaka bilgi aktarılmalı, eğitim verilmelidir. Bu şekilde oturumdan yüksek verim alınması sağlanacak ve gereksiz konularla vakit kaybı önlenmiş olacaktır,
d. Beyin Fırtınası oturumuna geçilir. Üyelerden biri veya görevlendirilecek bir sekreter (yazıcı), yapılan önerileri herkesin görebileceği büyük bir kâğıt, tahta, flipchart, vb. üzerine yazar,
e. Değerlendirilecek önerilerin sayısını azaltmak için 1.tur oylamaya geçilir. Tüm öneriler oylanır. Oylamaya katılanlar doğru olduğuna inandıkları öneriye hakları doğrultusunda oy verirler,
f. Oylama sonucunda, en çok oy alan öneriler, bir daire içine alınarak işaretlenir. Hangi önerilerin (oy miktarına göre) 2. turda oylamaya alınacağına oturum yöneticisi veya katılımcılar karar verir,
g. Oturum yöneticisinin inisiyatifine bağlı olarak, öneriler herkes tarafından anlaşılana kadar üzerinde tartışılır, öneriler değerlendirilir. Oturumun çeşitli aşamalarında bu işlem tekrarlanabilir,
h. 2. tur oylamaya geçilir. Bu oylamada geri kalan öneriler değerlendirilir. Geriye 3-4 öneri kalıncaya kadar oylama devam eder. Oylamalar sonunda öneriler (çözümler) önem sırasına göre belirlenmiş olur.
7.ÇOKLU OYLAMA TEKNİĞİ (MULTIVOTING)
Beyin Fırtınası uygulamalarında, önerilerin önem sırasına göre dizilmesinde ve seçilmesinde kullanılan, çabuk ve kolay bir eliminasyon yöntemidir.
Çoklu Oylama Tekniği yardımıyla, aşağıdaki sonuçlar elde edilmektedir:
- Yüksek miktardaki öneri adedini, üzerinde kolayca çalışılabilir sayıya indirmek,
- Kazanan ve kaybedenin olmadığı bir ortamda önerileri, önem derecesine göre sıralamak.
8.ÇOKLU OYLAMA TEKNİĞİNİN UYGULANMASI
Çoklu oylama tekniğinde aşağıdaki basamaklar takip edilir:
a. Beyin Fırtınası ile elde edilen tüm önerilere (verilere) birer harf veya numara verilerek düzgün bir sıra oluşturulur.
b. Oylama:
(1) Her takım üyesi, listede yer alan öneri adedinin üçte biri (veya en fazla yarısı) kadar öneriye oy verir. Örneğin 30 öneri mevcutsa her üye 10 veya 15 oy verme hakkına sahiptir. Oturumun süresinin kontrol edilebilmesi ve daha çabuk sonuca ulaşılabilmesi için oy adedi, oturum yöneticisi tarafından da tespit edilebilir.
(2) Üyeler her öneri için sadece bir oy verebilirler.
(3) Oy verme işlemi, üyelerin ellerini kaldırmaları ile veya basit bir oy pusulası yardımıyla yapılabilir.
c. Oyların Sayılması ve Eleme: Oyların sayılması ile birlikte bazı önerilerin elenmesi durumu ortaya çıkar. Bu noktada, inisiyatif oturum yöneticisindedir. Elenecek önerilerin tespiti için kendi belirleyeceği oy adedini kullanabileceği gibi, Başparmak Kuralı’na (The Rule Of Thumb) başvurabilir. Bu kural, aşağıda tablo halinde açıklanmıştır.
Tablo 1: Başparmak Kuralı
Takımdaki Üye Sayısı Önerinin Elenmesini Gerektiren Oy Miktarı
5 veya daha az 0,1-2 oy
6 ila 15 3 veya daha fazla oy
15’ten fazla 4 veya daha fazla oy

Beyin Fırtınası Tekniğini Uygulama Örnekleri:
Beyin fırtınası ile tartışılacak konu ya da sorunlara örnek olarak şunlar verilebilir:
• Öğrenme yetersizliği nedir?
• Bisküvi fabrikasındaki pazarlama sorunları nasıl çözülür?
• Daha hızlı daha yavaştır. Örneğin…
• Dedikodu nasıl yok edilir?
• Mektup açacağı başka hangi amaçla kullanılabilir?
• Kentlere göçü önlemenin yolları nelerdir?
• Müzeler eğitimde daha işlevsel olarak kullanılabilir mi?
• İzci liderlerinin kendilerine özgü yön bulma yöntemleri nelerdir?
Bir Beyin Fırtınası Seansı
Problem: Şirketimizin bu seneki gelirleri çok düştü zarar ediyoruz. Seans sırasında ortaya atılan bir görüş: Kuşlar uçar.
Beyin Fırtınası: "Onlar nesnelere bir kusun gözleriyle bakarlar... Her şeyi tepeden iyi bir şekilde görebilirler... Keskin bir görüşleri vardır... Bazen kanat çırpmayı bırakırlar ve aşağıya doğru süzülürler. Ama bunu zarif bir şekilde yaparlar... Çok beceriklidirler... Kaynakları ziyan etmezler... Güçlerini tutumlu şekilde kullanmaya çalışırlar... Nereye gittiklerini biliyor gibidirler... Oysa çok uzaktadır, gittikleri yer... Yolculuğa iyi hazırlanırlar... Her çeşit hava şartlarına hazırdırlar... Gittikleri yere varmayı ümit ederler... Düşmanlarını tanırlar... Bazen kendilerini güvenlik içinde bulurlar... Bazen yırtıcı hayvanlar arasında... Ama her zaman çevrelerinde bütün olup bitenlerin farkındadırlar... Bir yolunu bulup gitmeyi sürdürürler... Her gizli hava akimini kendi hizmetlerine kullanarak… Rüzgârla bozuşmadan… Ama çevreyle basarîli bir is birliği sergileyerek... Uçmanın büyüsündeki asaleti daima koruyarak... Dengeyi, kontrolü, ustalığı elden bırakmadan yapabileceklerinin en iyisini yaparlar." Gördünüz mü? Bir kusun uçmasından nerelere geldik!



KAYNAKLAR:
1) http://www.bydigi.net/egitim-konulari/313312-tartisma-teknigi.html
2) http://www.kpss10.com/forum_posts.asp?TID=10050
3) http://www.edebiyatogretmeni.net/forum/edebiyat/ogretme_yontem_ve_teknikleri-t4771.0.html
4) http://www.toplumdusmani.net/modules/wordbook/entry.php?entryID=3568
5) http://www.maviokul.com/egitim-yazilari/grup-tartisma-yontemi.html
6) http://egitim.aku.edu.tr/metod02.htm
7) http://w3.gazi.edu.tr/web/alperal/bey.pdf
8) www.mustafagullu.com.tr/beyinfirtinasi.html
9) http://www.pozitifdegisim.com/beyin_firtinasi_ve_tink_tanklar.htm
10) Demirel, Ö., 1999, Planlamadan Değerlendirmeye Öğretme Sanatı, Pegem Yayıncılık, Ankara.
11) Öğretim Yöntem ve Teknikleri, PegemAkademi

ÖĞRENME MERKEZLERİ

Öğrenme istasyonları, sınıf tartışmalarını geliştiren yararlı bağımsız bir çalışma sağlar. Öğretmenler sık sık öğrenme istasyonlarının sadece ilköğretim öğrencileri için uygun olduğunu farz ederler ama daha üst sınıflardaki öğrencilerde öğrenme istasyonundan yararlanabilirler.

Öğrenme istasyonu, öğrencilere yeni bir konu öğretmede en önemli öğretme stratejilerinden biridir.


İstasyonlar:



Öğrencilerin eş zamanlı olarak çeşitli öğrenme aktivitelerini gerçekleştirebilecekleri merkezlerdir. İstasyon seçiminde bazen öğrenci bazen de öğretmen belirleyici olabilir. Öğrenciler farklı hazır bulunuşluk düzeylerine göre farklı öğrenme görevi ve aktivitesine yönlendirilecektir. Böylece bir konu da kazanmış oldukları üzerinde durmayacak ve kendi açısından boşa vakit geçirmemiş olacaktır. Öğrenci farklı aktivitelerle o konuda pratik yapacağı gibi, bazen arkadaşlarına öğretebilecek bazen de o konuyla ilgili proje hazırlayabilecektir. Örneğin; doğal sayılarla ilgili yapılan ön değerlendirmelerde öğrencilerin farklı giriş düzeylerine sahip olduklarının saptandığını varsayalım. Farklı giriş özelliklerinin saptanmasından dolayı öğretmen sınıfta beş farklı istasyon hazırlar. Her gün öğrenci panoya bakarak hangi istasyona gideceğini anlayabilmektedir.

» Öğretme İstasyonu
» İspat Yeri istasyonu
» Pratik Yeri İstasyonu
» Mağaza İstasyonu
» Proje İstasyonu
Öğretme istasyonu olarak adlandırılan birinci istasyonda öğretmen öğrencilere konuyu öğretir ve öğrenci alıştırmalar yaparken yönlendirmelerde bulunur. Öğrenciler alıştırmaları çözerken ikişerli gruplar halinde çalışırlar.



İkinci istasyonun adı “İspat yeri”dir. Burada öğrenciler hesaplamalarını şekillerle ya da somut materyallerle göstermek, açıklamak ve savunmak durumundadırlar.

“Pratik yeri” istasyonunda öğrencilere hesaplama konusunda ek pratik sağlamaktadır. Öğretmen çeşitli çalışma yaprakları, bilgisayar programı ya da kitaptan faydalanabilir. Öğrenciler cevaplarını hesap makinesine ve cevap anahtarına bakarak kontrol ederler ve kendilerini değerlendirirler.

Dördüncü istasyon ise “Mağaza istasyonu” olup, öğrenciler burada dükkânı işleten kişiye yardım etmek için çeşitli problemleri çözerler.

Beşinci ve sonuncu istasyon ise “Projelerin” yapıldığı yerdir. Burada öğrenciler grup halinde ya da bireysel olarak matematiğin farklı şekillerde kullanılmasını gerektiren uzun dönemli projeler üzerinde çalışırlar. (Tomlinson, 1999).



Öğrenme merkezi; sınıfın bir köşesinde öğretmek, öğrendiğini güçlendirmek amaçlı aktiviteler ve materyaller düzenlenmesi ile oluşturulur. Bir öğrenme merkezi, öğrencilerin zorunlu ya da seçmeli bazı etkinliklerde bulunduğu bir odadadır. Bu merkezlerde öğrencilerin gereksinim duyduğu kitap, bilgisayar, fen deneyi, ses kayıt ve benzeri araç ve materyaller bulunur. Öğrenme merkezleri ya da öğrenme istasyonları olarak adlandırılabilen bu ortamlar, öğrencide yeni öğrenmeler sağlayabildiği gibi daha önce öğrenilenlerin pekiştirilmesine de fırsatlar tanır.
Örneğin, Miller Araştırma – Öğrenme Merkezi’nde 7-8 yaş grubu öğrencileri için, içinde kelime oyunları, pek çok kitap, sözlük ve görsel materyaller bulunan Dil Merkezi hazırlanmıştır.



Buna benzer olarak Mantık/ Matematik Merkezinde deney araçları, Legolar, dişli takımları ve matematik/fenle ilgili araç-gereçler; Müzik Merkezinde teyp, kasetler, CD’ler, öğretmen eşliğinde kullanılacak org, nota kâğıtları, basit enstrümanlar.



Bedensel Merkezde öğrencilerin müzikle hareket edebilecekleri bir ortamda kuklalar, dramalar için kostümler; sessiz bir köşede Öze dönük Merkezde öğrencilerin dış ortamdan soyutlanarak yalnız çalışabilmeleri için kulaklıklar; Sosyal Merkezde satranç gibi oyunlar, birlikte oynanabilecek el yapımı oyuncaklar;



Uzamsal (sanat) Merkezde renkli kâğıt ve kartonlar, boyalar, yapıştırıcı, makas. Renkli tebeşir, kil, pamuk, iplik, boncuk gibi malzemeler bulunmaktadır. Bu şekilde merkezler hazırlanması zaman ve maddi olanaklar gerektirmektedir, ancak bu merkezlerde kullanılacak malzemeler çok pahalı ve bulunmaz maddeler değildir. Pek çoğu sınıf ortamında hâlihazırda kullanılan materyallerdir ve aile işbirliği ile de elde edilebilirler. Rickett, Çoklu Zekâ kuramının sınıf ortamında her zaman kullanılabileceğini ve buna en uygun zamanın da çok karışık bir ünite bitirildikten sonra olduğunu vurgulamaktadır. Bu şekilde öğrenciler dinlendirilip, eğlenceli bir şekilde zekâ alanlarını kullanabilmektedirler. Rickett bu amaçla lise öğrencilerine zekâ alanlarını tanıtmış ve daha sonra bu alanlara göre gruplar oluşturmalarını istemiştir. Böylece 7 Zekâ Grubu oluşturulmuştur.



Bu gruplardan hafta sonunda bir sınıf şiiri yaratmaları istenmiş ve sunum için 20 dakika süre verilmiştir. Mantık/matematik grubu sınıf öğretmeni olmuş, uzamsal grup sanat sunumlarından (çizme, boyama, video, resim gibi), dil grubu şiirin yazılmasından, müzik grubu şiir sunulurken arka plan müziklerinin hazırlanmasından, bedensel grup şiirdeki fiziksel hareketlerin planlanmasından (koreografi), sosyal ve öze dönük gruplar da diğer beş grubu bütünleştirmekten sorumlu tutulmuştur. Verilen süre sonunda öğrenciler, şiiri planladıkları gibi sunmuş ve sunum sonunda yapılan çalışmalar tartışılarak kalitesi incelenmiştir.



Rickett, bu tür çalışmaların öğrenciler tarafından oldukça eğlenceli ve yararlı bulunduğunu vurgulamaktadır.



Beckman, sınıf ortamında öğretilecek bir konunun geleneksel planlama biçimleriyle değil, zekâ alanlarının işe koşularak öğretilmesinin dersi daha zevkli hale getireceğini ve öğrenmenin daha kalıcı olacağını vurgulamaktadır. Örneğin, öğretmen geometrik şekilleri öğretirken (mantık/matematik), farklı diğer şekiller hakkında konuşup onları gösterebilir (dil), öğrencileri tahta ya da vücutlarını kullanarak o geometrik şekli hissetmelerine izin verebilir (bedensel), öğrenciler çevrede bulunan bu geometrik şekli ararken grup kurarak çalışabilir (sosyal) ve bulduklarını sınıfta tartışabilir, bu şekilleri çizerek anlatmaları istenerek bireysel çalışma ödevleri verilebilir (öze dönük), saman, kil, kürdan ve şekerler kullanılarak şeklin üç boyutlu halinin gösterilmesi istenebilir (uzamsal ve bedensel), geometrik şekli tahminle buldurmaya yönelik bilmeceler yazdırılabilir (dil) ya da bilmeceler şarkı sözü olarak kullanılıp çeşitli melodiler buldurulabilir (müzikal). Böyle bir yolla sunulan konu, bireysel farklılıkların ortaya çıkarılması, öğrenme ve başarının artırılması için çok yararlı olabilir



Öğrenme İstasyonun Özellikleri

» Öğrenme istasyonu özel bir bilgiyi ya da beceriyi öğrencilere kazandırmak için öğrencilere fırsat verir.
» Öğrenme istasyonundaki öğrenciler gerçek dünyayla iletişim halinde becerilerini ve bilgilerini gerçekleştirirler.
» Malzemeleri gerçek dünyadandır ve onun kaynaklarını öğrenme için kullanırlar. Buna ek olarak, bazı öğretici kaynaklar öğrenme işlemi sırasında direkt elde edilmek zorunda olabilir.
» Öğrenme istasyonları çevreyle ve farklı insanlarla öğrencilerin ilişki kurmasına izin verir.
» İnsanlar çoğunlukla farklı fikirlere ve düşüncelere sahiptirler ve bu gerçek durumun nasıl olduğunu anlamaları açısından öğrenciler için çok yararlı olacaktır.
» Öğrenme istasyonundaki çalışma sınıftaki çalışmalardan önce olmalıdır. Ve bu çalışmanın sonuçlarını ve yansımalarını konuşmak için yeterli ders saati ayrılmalıdır.
» Öğrencilere araştırma için gerekli kaynaklar hazırlanmalı ve yol gösterici sorularla öğrencilerin konuyu öğrenmeleri sağlanmalı ve araştırma yapmak için cesaretlendirilmelidir.
» Öğrenmenin en önemli kısmının, öğrencilerin dışarıda araştırma yaptıkları ve tecrübe edindikten sonra gerçekleştiği unutulmamalıdır.
İstasyonlarda öğrenme modelinin uygulanmasında öğrenme çarkları (Lemzirkel)hazırlanmakta ve bu çerçevede zorunlu ve seçimli istasyonlar oluşturulmaktadır. Uygulamalarda:



Zorunlu istasyonlarda tüm öğrenciler küçük gruplar halinde çalışırlar.



Seçimli istasyonlarda ders süresi içinde vakit kaldığı takdirde gönünü öğrenci gruplan çalışabilir.



Bazı uygulamalarda zorunlu istasyonlarda tüm öğrenci gruplan öğretmenin kontrolünde geleneksel eğitime benzer alıştırmalar yapabilirler.



Bazı uygulamalarda ise, öğrenciler tamamen serbest olarak 2-3 ‘lü gruplar şeklinde (anlatılan konuda) kendi seçtikleri alt konularda ön hazırlık yaparak konuyu sunarlar ve sunulan konu tüm öğrenciler tarafından tartışılır.



İstasyonlarda öğrenme modelinin uygulanmasında öğrenme çarkı çalışmalarına başlamadan bazı konulara açıklık getirilmesi gerekir.



» Çalışmalar için ne kadar ders saatine ihtiyaç vardır?
» Çalışmalar esnasında ev ödevi verilecek midir?
» Öğrenme çarkı çerçevesinde öğrenme istasyonlarının konuları ve görevleri neler olacaktır?
» Zorunlu ve seçimli istasyon konulan hangileri olacaktır?
» İstasyonlarda çalışacak öğrenci grupları kaçar kişilik olacaktır?
» İstasyonlarda öğrenmede belirli bir istasyon sıralaması olacak mıdır?
» Belirli bir istasyon için öngörülen konu başlığı altındaki tüm uygulamalar yapılacak mıdır?
» Öğrenci grupları nasıl oluşturulacaktır?
» Toplam öğrenci sayısına göre istasyonlarda çalışma planı nasıl olacaktır?
» Çalışma gruplarının (2–3 kişi) oluşturulması nasıl planlanacaktır? Örneğin kura çekme veya isteğe bağlı olarak mı?
» Çalışmalarda hangi güvenlik önlemleri alınacaktır?
» İstasyonlarda öğrenme modeli uygulamalarında, istasyonlarda gözetmen bulunacak mıdır?
» Gözetmen yardımcı öğretici olarak gerektiğinde müdahale edecek midir?
» Öğrenme sonuçlarının kontrolü nasıl yapılacaktır? Hangi ölçme ve değerlendirme yöntemleri kullanılacaktır?
» Değerlendirmeler grup bazında mı yoksa bireysel olarak mı yapılacaktır?
» Sonuçta her grup sunuş yapacak mıdır?
» Uygulamalarda öğrenciler hangi yardımcı araç gereci kullanacaklardır?
Adı geçen soruların yanıtlanması sonucunda uygulamanın ana hatları ortaya çıkmaktadır. Genellikle sonuçta iki öğrencinin birlikte 10 dakika süre ile görsel ve işitsel araçlar ile desteklenen bir sunuş yapmaları önerilmektedir. Öğretmenin yönetici, yönlendirici, bilgi verici ve tartışmacı olarak katıldığı sunuş esnasında öğrencilerin konuyu ne kadar öğrendikleri saptanabilmektedir.



Bu sunuş sonucunda öğrencilere not verilmekten kaçınılmamaktadır. İstasyonlarda öğrenme modeli yeni bir konu olduğundan konu ile ilgili kaynak sayısı çok azdır.







Çalışma Yapmanın Zorlukları


• Öğrenciler normal olarak sınıfın dışında ders islemekten mutludurlar ama bu durum öğrenme istasyonunda onların motivasyonunu düşürmemelidir.

• Öğretmenler öğrenme istasyonu için bir yer seçerken ve öğrencilerin burada çalışmalarını planlarken, dışarıda çalışmanın zorluklarının farkında olmalıdırlar.

• İçinde bulundukları durum, kitaplarda bir şey araştırmaktan çok farklıdır ve öğrencilere araştırmaları için gerçek dünyanın kaynakları yardımcı olacaktır.



Günlük Hayatla İlişkisi


Pek çok öğrenci, araştırdıkları şeyin önemini kendilerine ve diğer insanlara olan etkilerini hissederek anlarlar.



Zaman Durumu


Bir öğrenme istasyonu bir iki saati veya daha fazla ders saatini içerecek şekilde dizayn edilebilir. Pek çok durumda pratik çalışma planlanan zamandan daha fazla süre alır. Bu nedenle öğrenme istasyonu ilk kez kullanıldığında esnek bir çalışma planı yapılmalıdır.



Diğer Öğretmenlerle İlişkisi


• Öğrenme istasyonun hazırlanması, öğretmenler arasında bir takim çalışmasının başlamasını sağlayabilir

• Öğrenme istasyonu adı verilen özel bir dokunmatik enteraktif tahta aracılığıyla; çeşitli video, ses ve animasyonları derslere entegre ederek çocukların ekranda gördükleriyle etkileşebilmesini sağlayan eğitim sisteminde, 12 farklı konudan kendi ilgi alanlarına uygun olan aktivitelere katılmaları sağlanabilir.
span> Konu baslıkları ise şöyle; biyoloji, teknoloji, hedefler ve yasam, matematik, doğa bilimleri, ileti sim, yaratıcılık, dünya bilimleri, astronomi, edebiyat, konuşma, oyun, sanat ve ekonomi.


Merkezlerin oluşturulmasında aşağıdaki noktalara dikkat edilir;

» Öğrenmenin amaçlarına odaklanmalıdır.
» Öğrencilerin amaçlara yönelik bireysel gelişimini sağlayıcı materyal ve aktiviteler içermelidir.
» Aktiviteler, basitten karmaşığa, somuttan soyuta yapılandırılmıştan açık uçluya doğru sıralandırılmalıdır.
» Materyaller ve aktiviteler öğrenci hazır bulunuşluk düzeyleri, öğrenme profilleri ve ilgilerini kapsayacak şekilde çerçevelenmelidir.
» Öğrencilerin anlayabileceği net yönlendirmeler kullanılmalıdır.
» Öğrencinin ihtiyacı olan ve yapmasının yararlı olacağı öğretim sunulmalıdır.
» Öğrencinin merkezlerde yaptıklarını ve yaptıklarıyla birlikte orada geçirdiği zamanın kalitesini saptanmak amaçlı kamera kullanılabilir (Ya da öğretmen gözlem yoluyla saptar ve öğrenci ile paylaşır.) (Tomlinson, 1999).


ÖĞRENME MERKEZLERİNDE SINIF DÜZENİ:




Plan ve Yerleştirme


Öğrenme merkezleri aktivitenin yapılacağı yere göre ayrı ayrı yerlerde küçük gruplar halinde olmalıdır. Ama bazı öğrenme merkezleri daha başarılı olabilmek için gruplaşabilirler. Böylece kaynaklarını da paylaşabilirler. Bazıları diğer gruplardan ayrı olmalıdır çünkü bu gruplar sessiz ortamda ve karmaşadan uzak olmalıdırlar(kütüphane merkezi). Bazı gruplarda büyük alanlara gereksinim duyarlar.(drama merkezi dramalarını yapıp okuması için)



Öğrenme merkezlerinin yerleri düzenlenirken, merkezler arasındaki geçişlerin rahat olup olmadığı göz önüne alınmalıdır. Şunlar göz önünde bulundurulmalıdır:



Öğrenciler rahat dolaşabiliyor mu sınıfta?



Öğrenme merkezlerin özelliğine göre hareket alanları uygun mu?




Gruplar Arası Sınırlar:


Eğer her merkez açık, herkesin görebileceği şekilde olursa fazlasıyla dikkat çekici olabilir, özellikle küçük çocuklar için. Bunun için merkezler arasında görsellikle desteklenmiş perdeler deneyin, süsleyin. Örneğin renkli halılarla, çeşitli süslerle…



Depolar:


Öğrencilerin materyallere rahat ulaşabileceği depo oluşturun. Buradan rahatlıkla materyalleri alıp kullanabileceklerinden emin olun. Materyalleri koymak için etiketli içi görülebilen ya da sağlam kutular kullanın. Çocukların kendini yönlendirmelerini teşvik edebilirsiniz. Bunun için eşli çalışmalar için bilgisayara 2 sandalye koyabilirsiniz ya da resim masasına 4 sandalye koyup oyun oynamalarını sağlayabilirsiniz. Merkezleri inceledikçe benzer favoriler ve sürprizler arasında bir denge olduğunu görürsünüz. Materyal seçerken çocukları çeşitli öğrenme stillerine göre yerleştirmeye çalışın. Partnerle grupla ve kişisel aktivitelerin yanı sıra geniş bir hüner alanı ve gelişmeye yönelik becerilere hazırlıklı olun.




Öğretmen, öğrencilerin merkezlerde yaptıkları çalışmalarla ilgili aşağıdaki gibi bir merkez planlama formu kullanabilir (Gregory & Chapman, 2002).



Merkez Planlama Şablonu


Merkez:

Kazanımlar:

İçerik:

Adı:

Etkinlikler
Materyaller




Yeri



Değerlendirme
Öğretmen Yansımaları









MERKEZLE İLGİLİ ÖĞRENCİNİN DEĞERLENDİRMESİ:



Adı: …………………..Merkezi:…………………….Tarih…………….



Bu merkezde ………………………………………………………………………….

………………………………………………………………….öğrendim.

Bugün çalıştığım merkezlerde:

1 ………………………………………………………………………………

2………………………………………………………………………………..

Ben merkezde iken: ………………………………………………………….

…………………………………………………………………………………

Öğrenmeni nasıl derecelendirirsin?

1 2 3 4 5




Örnek Merkez Kontrol Listesi


Adı:……………………..Merkezi:…………………Çalıştığı Konu:………….





Çoğu Zaman

Bazen



Henüz değil


İş Alışkanlıkları:

· Görevinden ayrılmaz.

· İşi zamanında bitirir.

· Uygun materyaller kullanır.

· Görevlerini tamamlar.

· Merkezin kurallarına uyar.

· Zamanı akıllıca kullanır.

· Sosyal becerilere sahiptir.

· Materyalleri paylaşır.

· Diğerlerini dinler.

· Diğerlerine yardım eder.

· Kendine ve diğerlerine saygı duyar.

· Sabırlıdır.

· Grupla çalışır.

· Sırasını bekler.

· Materyal ve fikirleri paylaşır.

· Birisi konuşurken ona odaklanır.

· Uygun iletişim kurar.

· Diğerleriyle iyi çalışır.



Yorumlar: ………………………………………………………………………………….

……………………………………………………………………………………………..


Kaynaklar:

October 2003 | Volume 61 | Number 2 Teaching All Students Pages 72-75 Raising Expectations forv the Gifted Colleen Willard-Holt

Farklılaştırılmış Öğretim Stratejileri www.erg.sabanciuniv.edu/iok2004/bildiriler/ (Erişim Tarihi 17.02.2007)http://www2.aku.edu.tr/~gocak/yeni%20yonelimler/vesileistasyon.pdf

Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi /5 : /64 – /72 [/999J ÇOKLU ZEKÂ KURAMI ve EĞİTİME YANSIMALARI Nilay TALU

http://www.egitimdergisi.hacettepe.edu.tr/200222F%20%C4%B0NC%C4%B0%20MORG%C4%B0L.pdf
Fen Eğitiminde İstasyonlarda Öğrenme İle İlgili Bir Uygulama İnci MORGIL, Ayhan YILMAZ, Nuray YÖRÜK

www.bodywalk.org/instructions.htm

www.bilgecocuk.com / www.fastrackids.com.tr(ErisimTarihi 17.02.2007

http://content.scholastic.com/browse/article.jsp?id=11897&FullBreadCrumb=All+Results

http://www.erg.sabanciuniv.edu/iok2004/bildiriler/Arzu%20Yuksel.doc